“Sevdiğim sensin,” dedi. “Hayatımın büyük kısmını kalbimi koruyarak geçirdim. O kadar iyi korudum ki bazen hiç yokmuş gibi davrandım. Şimdi bile delik deşik, kurtlanmış ve kabuk bağlamış halde. Ama sana ait.”
Ahh Cardan… o kadar tatlı, o kadar şapşal birisinki seni nasıl seviyorum anlatamam.
Periler dünyasında geçen bir seri ilk defa okudum. İlk başlarda biraz tereddütlüydüm acaba çok benlik mi değil mi diye emin olamadım. Ama bitirdikten sonra iyiki okumuşum diyorum. Yazar Peri Halkı dünyasını öyle güzel işlemişki herşeyi gözünüzde en ince ayrıntısına kadar canlandırabiliyorsunuz. Hikaye olarak ise politik/fantastik bir tür diyebilirim. Taht oyunları, kaos, bolca entrika… ne yalan söyleyeyim çok sevdim.
Karakterlere gelirsek Jude’u sevdim mi sevmedim mi emin olamıyorum. Çoğu zaman yaptığı salaklıklar demek istiyorum beni fazlasıyla sinir etti. Ama buna rağmen başardıklarıda az buz değildi. Salaklık kısımları her ergen gibi Cardana olan hislerini bir türlü kabul etmek istememesi. Üç kitap boyunca onun yanındayken kendine hakim olmaya çalışması ve üçüncü kitabın yarısından sonra bir anda deli divane aşık davranması bana bi tık geçmedi.
Cardan ise ilk kitaptan onunla tanıştığım ilk andan bu çocuğu çok seveceğimi anlamıştım. Evet ben bir kötü çocuk hayranıyım kabul ediyorum :) İlk kitapta ne kadar kötü, zalim göstermeye çalışsalarda bana öyle gelmedi. Ve diğer iki kitapta hatta son kitapta ise sarıp sarmalayıp cebime koyup yanında taşıyasım var. Seri ile ilgili tek sıkıntım ise Cardan’ı yeterince doya doya okuyamamak. Onun hikayesini daha çok okumayı isterdim. Jude ile olan sevgililik kısımlarını birbirini tanımalarını vs.
Herşeye rağmen booktok da görüp hiç bir fikrim olmadan başladığım bir seriydi. İyiki okumuşum diyerek bitiriyorum. Fantastik türü sevenlere kesinlikle okumalarını tavsiye ediyorum. 
Hiçliğin Kraliçesi 
Holly Black
·
117 görüntüleme
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.