Gönderi

368 syf.
8/10 puan verdi
·
Liked
·
Read in 3 days
•Işığın İki Yüzü - Jodi Picoult•
"Bazen doğru şeyi yapmak, kötü bir şey yapmak anlamına gelebilir."
Işığın İki Yüzü
Işığın İki Yüzü
Merhabalar... Kalemi ve empatisi güçlü olan yazarlardan
Jodi Picoult
Jodi Picoult
'ın,
Işığın İki Yüzü
Işığın İki Yüzü
adlı kitabını kendimce incelemek üzere buradayım. Heves, merak, bitmeyen heyecan ve beğenerek okuduğumu söyleyerek başlayabilirim galiba. Konusu o kadar özgündü ki listemdeki kitapların önüne koyarak okudum ve bitirdim. Jodi Picoult'un daha önce
Anlaşma
Anlaşma
adlı kitabını okumuştum ve o kitapla tanışmıştım yazarın mükemmel kalemiyle. Listemde iki kitabı daha var.
Cam Çocuk
Cam Çocuk
ve
Ayrılık Vakti
Ayrılık Vakti
. Ne zaman sıra gelir kim bilir? En çok okumak istediğim kitabı ise
Kız Kardeşim İçin
Kız Kardeşim İçin
. Şimdi kitabın konusuna dönecek olursam: kitabın konusu özgün ve her koldan tartışmaya açık. Kitabın bir farklılığı daha var, şöyle ki; bu kitap tersten, bir rehine krizinin yaşandığı saatleri geri geri anlatarak ilerliyor ve 10 farklı karakterin gözünden müşahit bakış açısıyla anlatılıyor: Wren, Hugh, Bex, George, Beth, Olive, Joy, Janine, Louie ve Izzy karakterleri üzerinden. Mississippi eyaletinde adı Merkez olarak anılan bir kürtaj kliniğinde sıradan bir sonbahar gününde her şey yolunda görünürken, gözü dönmüş kürtaj karşıtı silahlı bir adam ateş açıp içerideki herkesi rehin alıyor. Rehine arabulucusu Dedektif Teğmen Hugh McElroy olay yerine intikal ediyor. İletişime geçmeye hazırlanırken gelen mesaj acil durumu bir kabusa çeviriyor çünkü rehineler arasında kendi kızı Wren ve kendi ablası Bex'de var. ( Fakat Wren kürtaj olmaya değil, doğum kontrol yöntemi için danışmaya gelmiş halası da ona eşlik etmiş.) Kısacık hayatının en kötü gününü yaşayan Wren'e unutulmaz karakterler eşlik ediyor. Hayat kurtarmaya çalışan hamile hemşire Izzy, ( En sevdiğim ve yakınlık duyduğum karakter.) İşini ve inancını en baştan sorgulamak zorunda kalan bir doktor: Louie Ward, hasta kılığında bir kürtaj karşıtı: Janine, hamileliğini sonlandırmak isteyen genç bir kadın: Joy ve sesini duyurmaya çalışan bir adam. ( Bence seslerini duyurmak isteyen adamlar denmeliydi.) Hugh McElroy ve George Goddard'ı oturtabilir miyiz bu çerçeveye, yani her ikisini de koyabiliriz bence çünkü George'in hikayesini öğrenince yüreğimde bir burukluk ve yoğun bir empati hissettim. Kitabın sonunda da öğrendiğimiz üzere kendi kızıyla Merkez'in bağlantısı ve George'in Bosna'da askerken kahraman olduğu barizken katil olarak yaftalanması ve kızına olan düşkünlüğü bu karakter hakkında çok fazla ikilemde kalmama neden oldu. Kitabın tersten rehine krizinin yaşandığı saatleri anlatması çok güzeldi bana göre. Hem bir farklılık, hem olay ve olgulardaki değişimler hemde heyecan duygusunun had safhada tutulması ile kitap mükemmel ilerledi. Yazarın derin araştırmaları, yazım tekniği, çetrefilli sosyal ve toplumsal konuları farklı perspektiflerle ve dürüstlükle ele alması, merak duygusunu kitap boyunca diri tutması kitabı severek okumamı sağladı. Ayrıca gerilim yönünden de harikaydı.
Işığın İki Yüzü
Işığın İki Yüzü
tarihsel süreçlerden bu yana kürtaj tarihini baştan sona irdeleyen ve gözler önüne seren ve iki tarafında aslında ne demek istediğini sorgulayan düşündürücü ve ilgi çekici bir roman. Ayrıca her karakterin kendi yönlerinden vicdani yükümlülükleri, içsel çatışmaları, psikolojik tahlilleri, eylemlerini sürekli sorgulamaları, ahlaki ve dinsel açıdan doğru - yanlış terazisine yerleştirildiği nitelikli bir eser ortaya çıkarmış yazar. O kadar ucu açık bir konu ki ne düşüneceğimi bende bilemedim ve sorguladığım ve anlamaya çalıştığım, iki arada bir derede kaldığım çok şey oldu. Kitapta üzerinde durulan temel konular ve sorular; - Hamile bir kadın ve doğmamış bir çocuk eşit haklara mı sahiptir? - İyi ebeveyn olmak nedir ve doğru her zaman tek midir? - Artık şu doğmama ve doğurmama hakkını ciddi bir şekilde konuşalım mı? Gerçekten karakterlerin ayrı ayrı hikayeleri, görüşleri, fedakârlıkları, farklılıkları, korkularını yazar ilmek ilmek işlemiş. O kadar etkilendim ki üzerine hemen yeni bir kitaba başlamazsam yeniden okuyabilirim ve beni esir alacağından da eminim. Karakterlerden Janine'in eskiden kürtaj yaptırmak zorunda kalıp da şimdi kürtaj karşıtı protestocu olup kliniğe ajan olarak sokulması da ayrı bir ironiydi. Hugh ve George'un kızları için yaptıkları ise yine etik ve ahlâkî yönden tartışmaya açık konulardı. Doktor Ward'un seçtiği meslek ve işini, inancını tekrar tekrar sorgulaması ve kadınların haklarını ön plana çıkarması da etkileyiciydi. Dediğim gibi karakterlerden beni en çok etkileyen Izzy oldu. Gerek, çocukluğunda yaşayamadığı içinde kalan ukdeler, gerek oradaki hayatları kurtarmak için kendini siper etmesi gerçekten okunmaya değerdi ve sevdiğim diğer karakterler Wren, ve babası Hugh oldu. İşi mi? Kızı mı? ikileminde bunların arasındaki savaşımında tabiki de kızından yana olacaktı. Ve Jodi Picoult'a da teşekkür etmek gerekiyor. Ciddi anlamada denildiği gibi empatinin kraliçesi. Kitabın sonunda 11 saatte birbirine hiç benzemeyen ve birbirleriyle fark etmedikleri kadar bağlantılı oldukları ve görünenden daha derinlikli hikayelerin anlatıldığını görüyoruz ve ben tüm karakterler hakkında uzun uzun yazmak istiyorum ama çok duygu yüklü bir okuma olduğu için inceleme de çok uzar. Galiba uzadı da.:) Kitabın sonundaki yazarın notu ve yazarla söyleşi çok hoşuma gitti. İncelememi Jodi Picoult'un söyleşisindeki cümleleriyle sonlandırmak istiyorum. "Sizce iyi anne baba olmak ne demek?" sorusuna; "Bence iyi anne ya da baba; bir koruyucu, bir savaşçı, bir rahatlatıcı, bir deneme grubu, bir öğretmen, bir öğrenci ve gerektiği zaman İnecek yumuşak bir zemin demek. Ayrıca iyi anne ya da baba olup olmadığını sürekli sorgulayan biri." diyerek harika bir görüş bildiriyor. Bu kitabı tüm okurlara tavsiye ederim. Kitaplarla ve güzelliklerle kalın.. Keyifli okumalar. Sevgiyle...<3
Işığın İki Yüzü
Işığın İki YüzüJodi Picoult · Aprıl Yayıncılık · 202340 okunma
·
3 plus 1
·
679 views
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.