Gönderi

336 syf.
8/10 puan verdi
·
Read in 10 days
Film uyarlamasını izlemedim ve sanırım bu güzel kitabın yarattığı etkiyi bozmasın diye izlemeyeceğim. Şimdiye kadar pek çok kişi okudu ve paylaştı. Sıkı okuyucuların kitap hakkında epey fikri var. Ben hiç okumayanlara kısa bir özet verip etkileyici bulduğum yönlerinden bahsetmek istiyorum. -Toplumdan çeşitli nedenlerle dışlanmış Glasgow'lu dahi cerrah Godwin Baxter, nehire atlayarak intihar eden hamile bir kadının bebeğinin beynini cesede nakleder, kadın bir bebek zihniyle canlanır. Godwin ona "Bella Baxter" adını verir. Bella, kadın bedeninde hızla dünyayı keşfeder; önce hazları, sonra duyguları ve sonunda iyi ve kötü yönleriyle insanı, insan toplumunu. Godwin onu Archibald McCandless adındaki başka bir doktorla tanıştırır ve birbirlerinden etkilenerek derhal nişanlanırlar. Ancak Bella çok sıradışı biridir, aile doktorunu baştan çıkarır ve onunla uzun bir geziye çıkar hem bedensel arzularına hizmet eder bu gezi hem de dünyaya olan merakının giderilmesine. Sonunda Bella kapitalizmin, sınıf ayrımının, ezenlerle-ezilenler gerçeğinin farkında ve ögrendiklerinden acı çeken biri olarak Glasgow'a geri döner. Bu hikayeyi "mum" adıyla geçen Archibald'ın yazdığı romandan ve Archie'nin romana aldığı (sözde) Bella'nın mektuplarından öğreniriz. - Yazar Gray bu kitabı tesafüfen bulunan bir romanın ( Archie'nin romanı) izinden giderek araştırma yapmış, olayların gerçekliğine dair kanıtlar toplayarak romanı destekleyerek yeni bir metin yazmış gibi dizayn etmiş. Kurgu açısından ilgi cekici bir kitap oluşmuş. Vallahi de billahi de ben yazmadım araştırdım birleştirdim onu yazdım diyor. Kanmak çok kolay -Her şeyi Archie ve Godwin'in bakış açısıyla okurken, sonunda Bella'nın mektubuyla bildiğimiz gerçeklik bozuluyor, şaşkına dönüyoruz ve Bella'nın hümanist, feminist, aktivist kişiliğine hayran oluyoruz. Kurgunun büyük başarısından başka romanın temel fikirlerini besleyen küçük ama parlak pek çok ayrıntı var. Mesela Godwin için " God" ( tanrı) Archie için "mum" anne kullanılması. -Metinde polisiye tadı çok hakim, her bölümde bir önceki bölümde olanları aslında yanlış bildiğimizi anlıyoruz, bunlar düzeltiliyor,doğrular açığa çıkıyor. Ancak sonuna kadar hep gizemli kalan olaylar oluyor. Sürekli onları merak ediyoruz. Bu da yazara bir kez daha hayran olmayı sağlıyor. -Onca meselenin arasında sık sık Ingilizlerle Işkoçya'lıların aynı millet olmadığı farklı toplumlar olduğu vurgulanıyor. Bu dert de bana sevimli ve yerinde geldi. -Bella Baxter gibi hümanist ve feminist bir karakter yaratmak için " Frankestein" temasıni kullanmak çok ama çok yaratıcı. -Kitabın sonundaki,fotoğraf, dipnot açıklamaları, yazarın olayların gercekliğine dair kanıt olarak sunduğu içerikler hem tezine çok destek vermiş hem de kitabı daha da renkli hale getirmiş. Çok ilgi çekici, oyunlu, zekice yazılmış bir roman. Oyun seven okura bir hediye.
Zavallılar
ZavallılarAlasdair Gray · İthaki Yayınları · 2024611 okunma
·
66 views
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.