Gönderi

NAMAZ KUR’AN TANRISI İÇİN KIRMIZI ÇİZGİDİR!
Namaz(salat) kelimesi ve türevleri Kur’an’da yaklaşık 100 yerde geçiyor. Yani o kadar önemli. Konuyla ilgili iki örnek verelim. 1)Yeryüzünde sefere çıktığınızda kafirlerin size zarar vereceğinden endişe duyarsanız namazı kısaltmada bir vebal yok. (Ey Muhammed!) Sen de savaş hattında onların (inananların) arasında bulunup onlara namaz kıldırdığın zaman, içlerinden bir kısmı seninle beraber namaza dursun, silahlarını da yanlarına alsınlar (ihtiyati tedbir olarak). Bunlar secdeye vardıklarında (bir rekat kıldıklarında) arkanıza (düşman karşısına) geçsinler/onlar nöbet tutsunlar. Sonra o namaz kılmamış olan diğer kısım (nöbette olanlar) gelsin, seninle beraber namaz kılsınlar ve ihtiyatlı bulunsunlar, onlar da silâhlarını yanlarına alsınlar (Nisa suresi 101-102) Bu ayetler şunu diyor. Savaş zamanı bile namaz kılacaksınız/çaresi yok. Ancak mazeretten dolayı diyelim öğlen, ikindi 4 rekattır; söz yalnız iki rekat kılın (indirim var). Bu durumda askeri birlik iki grup olsun. Biri silahlarıyla nöbet tutsun, diğeri Muhammed’le (imamla) beraber bir rekat kılsın ve hemen nöbet değişimine geçsin (Bu gruba bir rekat yeterli). Bu sefer diğer grup gelip imamla namaz kılsın. Böylece imam iki rekat, cemaat de tek rekat kılarak namazı kılmış olurlar. Görüldüğü gibi namaz tanrı için o kadar önemli ki savaş hattında bile kılınmalı. 2)Bir ayette; başta İdris peygamber olmak üzere (peygamber diye bir şey yok. Din mantığına göre diyorum!) daha önce yaşamış tanrı emrindeki insanlardan söz eder/memnuniyetini dile getirir. Sonra şöyle devam eder: Bu insanların ardından öyle bir nesil yetişti ki, namazı terk ettiler, heva ve heveslerine uydular. Buna karşılık cehennemdeki "Gayya" vadisi denilen o feci yeri boylayacaklar diyor. (Meryem suresi 59). Cehennemi boylamanın nedeni, namaz kılmamak onu ihmal etmek. İşte Kur’an tanrısı için namaz bu kadar önemli. Şu gariplik de var ki, kişi namaza niyet getirdiği andan itibaren selam verene kadar ayakta, eğilirken, başını yere değdirirken otururken okudukların binde birini de anlamaz. Manzarayı görüyor musunuz? Namazdaki eğilmeler nasıl kölelik işaretleriyse; namaz içinde okunanların hepsi tanrıya kul-köle olmakla ilgilidir. Bundan iki nokta ortaya çıkıyor. Biri, insanın kul köle olması, buna alışması. İkincisi, öyle bir tanrı düşünelim ki insan kendini onun için ne kadar aşağılıyorsa o mutlu olur. Öyle mutlu olur ki, bu yapılanlara karşı insanı mükafatlandırıp cennete koyacak. Şöyle bir düşünelim. Diyelim ki birine güzel bir yemek yedirdiniz. Ondan sonra o kişi ne kadar sizi görse ellerini bağlayıp size karşı eğilse (hani yemek yedirmişsiniz ya) zorunuza gitmez mi! Tabii ki gider: Biz bir yemek ikram ettik. Bu adam ne kadar bizi görse eğilir kul köle olur, bizi mahcup eder dersiniz, yapılanlar gururunuza dokunur. Ama Kur’an tanrısı böyle değil. O, sizi yarattım, nimetler verdim. Buna karşı benim için yere kadar eğilirsiniz diyor ve kişi namazda ne okuduğunu da bilmiyor. Bu, Kur’an için de geçerlidir. Ramazan ayıdır. Milyonlar Kur’an okur hatim indirir; ama kimse okuduklarının anlamını bilmez. Çok enteresan ve garip bir şey değil mi
·1 alıntı·
163 görüntüleme
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.