Bir çiçek açıverir gamzende
Ölüm böyle ciddi bir şeydir
Yaşamak, böyle dümdüz
Yalnızlığı koyuyorsun alnıma
Ben daha gelmeden dünyaya
Böyle yazılmış yazım...
Kuşlar sabah ayazında
Yuva ararken
En beklenmedik an da
O kalabalıkta
Yüreğimi eliyorsun
Ben daha nasıl ölürüm
Böylesine hadsiz
Böylesine çaresiz...
Kırmızı giyinen lambalar
Saat sabahın beşi
Yanıbaşımda bir ağaç
Ben yalnızlığımı en çok
Ona anlattım keza hüznümü
İliklerime kadar soğuk
Adını sayıklıyorum
Öylece ısınıyor içim...
Bir keresinde Galata'da düşmüştüm
Bir keresinde Haliç'te
En çok da seninle yürürken
Adımlarım hızlanınca
Bakardın, sen bakınca
Gök mavi olur
Deniz mavi
Yollar araçlar hep mavi
Gözlerim hep ağlamaklı
Karanlık çökünce
Yine bakardın
Ben yaşamak nedir
Böyle öğrendim
Maviyi, göğü, denizi
Ben sevdayı böyle sevdim...
Uzaktan uçarı
Yakından kim bakabilir
Benden başka
Oysa sen şimdi
İklim değiştirmiş
Bir çiçek değil misin?
Seni orkide bilirdim ben
Dünya da ne kadar güzellik
Var ise, sendedir sırrı.
Bir yerlere koşar adım
Gidişin..
Anlamak için soluğun
Olmak gerek, telaşlı
En çok neyi severdim
Şu dünyada, kollarını
Kocaman açtın mı
Derdim ki mezarım
Orda olsun...
Bazen anımsıyorum
Güldüğünü
Bir ölünün
Gülüşü düşüyor yadıma
Sen
Şimdi artık değil bahar
Gayrı güz dahi değilsin...