Gönderi

96 syf.
8/10 puan verdi
·
3 günde okudu
#Okudum #KitapYorum #KıymetlimVeDeğerlim #BaikSouLinne #SoysalYayınGrubu #Roman #96sayfa #Kitabaaşıkokumayasevdalı Merhaba arkadaşlar, Bugün sizlere Soysal Yayınevi'nden çıkan çevirisini Derya Son'un yaptığı, Baik Sou Linne'ye ait "KIYMETLİM VE DEĞERLİM" isimli romanı tanıtmaya çalışacağım. Güney Koreli Baik Sou Linne, Moonji ve Lee Haejo Edebiyat ödüllerini kazanmış bir kadın yazar. Roman, çok sıcak ve insanı sarmaşık gibi sarıyor. Kucaklayan, şevkat sunan, özlem kokan, affeden, yapısıyla okuru sayfaların içine hapsediyor. Okurken hiç yabancılık çekmiyor insan. Bunu biraz kültürümüze, edebi sanatın, gelenek ve değerlerimizin uyumuna bağlıyorum. Anne, baba, çocuk, anneanne bağlarının anlatıldığı aile içi etkileşim çok tanıdık. Kore edebiyatının tarihi, kültürel zenginliğin ve insan deneyiminin bir yansıması. Tıpkı Türk edebiyatı gibi. "KIYMETLİM VE DEĞERLİM", okurları farklı zamanlara, yerlere ve düşüncelere götürerek, insanlığın ortak deneyimlerini muazzam anlatmış. Bu nedenle bu romanın izini sürmek, zengin bir kültürel yolculuğa çıkmak gibi özel ve güzel. Anneannesi tarafından büyütülenler bu yolculukta tanıdık hatıralara rastlaması an meselesi. Tıpkı benim gibi!.. Zira bu hikâyede benim de iki annem vardı. Biri doğuran, diğeri büyüten. Bu anlamda hep şanslı hissetmişimdir kendimi. Anneanne özlemi bambaşka şimdilerde. Beyaz sabun kokusu, mavi damarlı elleri ve bakışları hep kalbimin en gizli yerinde saklı... Temelde "KIYMETLİM VE DEĞERLİM" üç kuşak boyunca bir anne ve kızın hikâyesi. Ama bu hikâyenin sadece bu şekilde okunması eksik olur. Kısa öykünün kadınlara dair bir öykü olarak okunmasını fakat aynı zamanda bir yaşam ve ölüm, acı, bağışlama ve nihayetinde tatlı savunmasız insanları hayatta tutan sevginin öyküsü olarak da okunabilir. Bir annenin kendi kariyeri ve gelişimi uğruna küçük kızını anneannesine bırakmasıyla başlıyor hikâye. Baik Sou Linne yaşam izlerinde öyle cam kesiği noktalar buluyor ki!..canınızın acımaması imkânsız. Gözlerim dolu dolu dinledim kalbinin sesini. Hemen aklıma gelen bir kesit unutulmaz. Torununun ekşi meyveyi yiyemeyen anneannesi için erik ısıttığı sahne düşündüren, annenin annesini tanımaması sonucunu doğurması biraz da acı. Kısaca, eğer anne kız ilişkisi birbirlerinin sağlığını ve günlük yaşamını yakından gözlemleyen, önemseyen bir yakınlık içinde olsaydı, bu kopukluk olmazdı diye düşünüyorum. Anneanne sevmeden evlenmiş. Bu süreçte sadece ev hanımlığı yapmış. Kızı doğduğunda onun okuması için tüm fedakârlığı göstermiş. Bu yüzden belki de bir kuşak çatışması yaşanmış. Annesi Hyeon ve onu büyüten anneannesi Ye Bun. Anneannesinin ölümünden önce onunla geçirdiği anları her yönüyle ele alıyor. Annesiyle olan zorlu ilişkisi, yıllar süren yalnızlığına, çarpık anlayışlara ve varsayımlara yol açmış. Çocukluğunda eksikliğini hissettiği anne dokunuşunu dolduran anneannesi olmuş. Annesini tanıma süreci de kısa, sönük, kalp kırıklığı başlangıçları biraz sevgi gösterme sahneleri, anne diyebilme, derken de duyulma ihtiyacı şeklinde ilerlemiş. Anneannesinin son dönemlerinde biraz daha iyileşiyor kalpler. Beni etkileyen, dört beş yerde ışıklandığım durumlar vardı. Bunlar yaşamın içinden karelerdi. Düşünün ki yirmili yaşlarda bir genç kız annesini yeni yeni tanımaya başlıyor. Bu süreçte tek istediği; "Anne" derken bile yabancılık çekmemesi, annesi tarafından yüreklendirilmesi, belki ödül olan o kelime için sıkı sıkı sarılması. Basit gibi görünen, ancak bu kimsesizliğe bir vatan arayanlar için büyük ihtiyaç. Anneanne ise kızında kendi hayallerini, yaşayamadıklarını, isteklerini onun üzerinde projelendirmiş. Kırılma noktaları çok keskin bu hikâyede. Mazi ve gelecek zamanlar arasındaki kapıların kilitleri yakınlaştıkça ilişkilerin arasındaki duygu bağlarını kuvvetlendirmiş. Çürümüş yalnızlıklarını bir köprüyle birleştirmişler. Sevgi bağları gevşemiş olan bu üç kuşak zamanla büyük yol katetmiş. KIYMETLİM ve DEĞERLİM sizin de kendi ayak izlerinizi bulabileceğiniz bir roman. Bu yol hepimizin. Baik Sou Linne "Seni seviyorum" itirafıyla tam olarak aktaramayacağı duygularını "kıymetlim, değerlim" sözcükleriyle ifade ediyor. Bir sürü zıt duygunun baş edilmeye çalışıldığı benzersiz bir çalışma. Deneyimlemenizi tavsiye ederim. Ben anneannemin özgür ruhunu, masumiyetini, gece ay ışığı altında açan kiraz çiçeği gibi çaresizce muhteşem ve korunmasız, ayakları yere basan tarafını sevdim. (Say. 55) Fakat arada bir işe gidiş geliş saatlerinde metro istasyonunda aktarma yapmak için merdivenlerde aceleyle koşuşturan sayısız insanın sırtını ya da sekiz şeritli yolun yaya geçidinde yaya sinyali değişip de bana doğru yürüyen bir insan kalabalığı gördüğümde, bazen yeryüzündeki bu kadar çok insanın hiçbirinin yeterince sevmeyi bilmiyor olmasının korkusuna kapıldığım oluyor. Başkalarını sevdiğinizi söylerken gerçekte ne demek istiyoruz? (Say. 16)
Kıymetlim ve Değerlim
Kıymetlim ve DeğerlimBaik Sou Linne · SMS Yayınları · 20244 okunma
·
79 görüntüleme
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.