Gönderi
Spoiler içerir.
Bastian Balthasar Bux adındaki ana karakterimiz kendisine zorbalık yapan arkadaşlarından kaçarken bir sahaf dükkanına sığınır. O sırada sakince kitabını okuyan kitapçı ile tanışır ancak Sahaf Karl Konrad Koreander pek çocuk sever biri değildir. Aralarındaki kısa sohbetten sonra Bay Karl telefon ile konuşmak için ayrıldığı an Bastian masada duran bir kitabı çalar ve kaçar.
Bu andan itibaren kitap iki açıdan ilerlemeye başlıyor. Gerçek dünya Bastian'ın kitabı okuduğu anlar ve kitabın içindeki Fantazya evreni.
Her bölüm başlangıcında bir harf tasarımı var ve bu harflerin zeminindeki resimlerden okuyacağımız hikayeye dair ipuçları yakalıyoruz ve asıl hoşuma giden her harf ve her bölüm ilerledikçe gerçek dünyada Bastian çalan saat kulesinin sesini duyuyordu. Saat 12'ye gelince Fantasya'ya ulaşacak bence diye düşünürken yazarla ortak paydada buluşmanın kendi kendime sevincini yaşadım:)
Fantasya yok olmak üzere ve çocuk imparatoriçe hasta ancak dünyadan bir insan imparatoriçeye ismi ile seslenirse iyileşecek. O görev için de Fantasya'da Aterju adında bir çocuk seçiliyor. Aterju'nun kelime anlamı 'herkesin oğlu' demek. Çünkü annesi babası ölmüş. Yine bir yetim kahramanımız var. Ve atı Artax ile yola çıkıyor. Peki sayfa 70'te atını neden öldürdü yazar! Gerekli miydi! Hayır. Karşımıza harika bir yoldaş beyaz uğur ejderhası Fuchur çıktı evet ama olsun üzdü o sayfalar.
Olaylar o kadar çok ki! Sürekli karakter ekleniyor, sürekli ama sürekli. Artık hangisi daha çok öneme sahip anlamıyorsunuz. Dümdüz okunacak bir kitap da değil her karakter aşırı ilginç durup düşünmeniz gerek. Biraz yoruyor bu anlamda:)
Aterju ve Funcur 'un yolculuklarını okuyan Bastian daha da cesaretleniyor ve Ayçocuk dediği an giriyor Fantasya'ya. Çok kıymetli bir mücevher var, kapak resminde de yer alan adı Parıltı işte o mücevher güç ve sınırsız dilek hakkı veriyor Bastian'a. Ve hayalleri doğrultusunda şekillendiriyor Fantasya'yı ama zamanla dünyada kim olduğunu unutuyor, daha güçlü, daha bilge, daha yakışıklı olma hırsı artıyor hatta öyle ki Aterju'yu bile yaralıyor oysa ki Aterju unutmasın istiyordu dünyadayken kim olduğunu.
Kitap 300 sayfa olsa aslında daha yeterli olurdu sanki. Bazı bölümleri bana fazla geldi. Aterju ve ejderhası unutmayacağım karakterlerden oldu. Bastian'ı sevemedim yalan yok. Sonunda kendini sorguladı ve bi aydınlanma yaşadı ve babası ile iletişiminde bence ilerleme kaydetti.
Çaldığı kitabı sahafa geri vermeye gittiğinde sahaf ile konuştuğu anlar iyiydi. Okuduğum için memnun olduğum bir kitap oldu.
·
59 views
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.