Gönderi

Roxy Bir Alman dergisinde nörolojik bellekle ilgili bir yazı okumuştu. Mesela el,okşadığı teni yıllar sonra bile hatırlanma özelliğine sahipti. Beden de bir eli hatırlıyordu onun bedeni de artık Yusuf'a alışmış, ona çıplak sarılmayı, rahatlatıcı bir terapi gibi algılar olmuştu. Ayrıca cinsel uyumlarında çok önemli bir yan daha o da Yusuf'un sevişme boyunca roxy'ye ve bedenine gösterdiği saygıydı. Böyle bir şey ilk kez oluyordu, bir erkeğin kadın bedenine saygı gösterdiğini ilk kez görüyordu. Daha önce yatmış olduğu erkekler, onu hırpalıyor, seyrediyor, neredeyse ona bir şişme kadın muamelesi yapıyorlardı. Çünkü artık genç erkekler sevişmeye geleneksel yollardan ve deneyimli kadınlardan değil, her yerde bulunabilen porno filmlerden öğreniyorlardı. Roxy Düsseldorf'taki dükkanda da aynı şeyi gözlemişti. Okul arkadaşlarının izlediği porno filmlerde de, porno ,kadın erkek ilişkilerinin çarpıtıldığı son derece zalim bir alandı. Erkeklere hitap eden bu filmler kadın bedenini değersizleştiriyor, kadını zulmedilmesi ,aşağılanması , kirletilmesi gereken ve erkeğin hizmetinde bir et parçası konumuna düşürüyordu. Korkunç bir şiddetti bu. Oysa genç erkekler bunu normal sanıyor, porno filmlerde gördükleri dünyayı kendi yataklarına da taşıyorlardı. Roxy, şiddette ve aşağılanmaya boyun eğecek biri değildi. Bu yüzden yatakta huysuzlanıyor, erkeklerin istediklerini yapmıyor, onlara bağırıp çağırıyor ve öz saygısını yitirmemeye çalışıyordu. Onun bedeni bir deneme tahtası veya atış levhası değildi ki. Bir insan vücuduydu.. oysa Yusuf, daha ilk geceden itibaren ona büyük bir saygıyla yaklaşmıştı. Eski usul denebilecek bir mahremiyet duygusu, aşk fısıltıları, yumuşak okşamalar ve en önemlisi saygı, saygı, saygı.! Bir kadın olarak sevişmenin hem öncesinde hem sonrasında hissettiği bir yücelmişlik duygusu. Bütün bunlar onu Yusuf'a derin bir sevgi ile bağlıyor, ona bir çeşit hayranlık duymasını sağlıyordu. Çünkü bugüne kadar tanıdığı bütün çocuklardan değişikti.
·
67 görüntüleme
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.