Kafkasyalı 9 yaşındaki esir bir kız çocuğunun ilk önce yüreği katılaşmış bir aile tarafından satın alınması ve çektiği sıkıntıların minicik yüreğinde yarattığı o çığlığın sesini ; İskender Pala'nın peygamberimizin hayatını anlattığı Bülbülün Kırk Şarkısı kitabında diri diri gömülmeyi bekleyen başka bir kız çocuğunun sessiz çığlığı kadar etkileyiciydi ; sonraki bölümlerinde de o dönemin İstanbul'u güzel anlatılmış , yoğun betimlemelerin olduğu , saf ve yüzde yüz doğal aşkla bezenmiş ilgi çekebilecek bir eser.