Gönderi

Peel Komisyonu
1936-37 Arap ayaklanmaları üzerine Ingiltere hükümeti, eski Hindistan Işleri bakanlarından Lord William Robert Peel başkanlığında kurulan ve Kraliyet Filistin Komisyonu adını alan bir heyeti, bir rapor hazırlamak üzere Filistin'e gönderdi. Peel Komisyonu, Filistin'de iki ay süreyle incelemeler yapıp, Arap ve Yahudi pek çok kimseyle görüştü ve Peel Komisyonu Raporu adını alan 404 sayfalık raporunu 1937 Temmuz'unda hükümete sundu. Peel Komisyonu Raporu, Arapların şikayetlerini şöyle sıralamaktaydı: Toprakların Yahudilerin eline geçmesi. Yahudi göçlerine izin verilmesi, İngilizce ile İbranicenin resmi dil olarak kullanılması, İngiliz ve Yahudi subaylarının istihdamına karşılık Araplara yüksek memuriyetlerin verilmemesi, vs. Yahudilerin şikayetleri ise şöyleydi: Yahudi milli yurdunun kurulmasında İngiliz manda yönetiminin ağır ve savsaklayıcı davranması, Yahudi göçlerinin kolaylaştırılmasında manda yönetiminin isteksizliği, buna karşılık Filistin'e gayrimeşru Arap göçlerine göz yumulması, Ürdün topraklarının da Yahudi göçlerine açılması, bürokrasinin Araplara eğilim göstermesi, Yahudilerin öldürülmesi hadiselerinde cezaların yetersiz olması, Kudüs Müftüsü'nün yılı faaliyetlerine karşı manda yönetiminin hoşgörü ile davranması, vs. Rapor çözüm için şöyle diyordu: Göründüğü kadarıyla, mesele, Araplara veya Yahudilere bütün istediklerini vermekle çözümlenemez. "Hangisi Filistin'i yönetecek," sorusuna verilecek cevap "hiçbiri olmalıdır" Peel Raporu, bu "hiçbiri" ifadesinin gerektirdiği çözüm olarak da. Filistin'in Araplarla Yahudiler arasında taksimini öngörmekteydi. Bu sebeple Feel Raporu'na Taksim Raporu da denilmektedir. Bu taksim formülü içinde Filistin topraklarında bağımsız Arap ve Yahudi devletleri kurulmakla beraber bak. 2 no'lu harita), bu iki bağımsız devlet, İngiltere'nin 1931 de Irakla ve Fransa'nın da 1936'da Suriye ve Lübnan'la yaptığı gibi, antlaşmalarla İngiltereye bağlı kalacaktı. Bu taksimde Kudüs, bütün büyük dinler için kutsal olduğundan, oldukça geniş bir bölge olarak İngiliz manda yönetimine veriliyor ve ayrıca Kudüs bölgesinin, Rahle üzerinden Yafa'ya bağlanmasıyla denize çıkması sağlanıyordu. Keza, bu taksim çözümünde, Arap toprakları Yahudi topraklarından daha geniş tutulmuştu. Çünkü, Yahudilere verilmesi öngörülen kıyı bölgeleri gayet verimli tarım topraklarından meydana gelmekteydi
·
415 views
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.