Gönderi

80 syf.
9/10 puan verdi
"Dünyanın en güzel aşk hikayesi." -louis aragon Bize hikayeyi anlatan Seyit köyün sevilen sayılan ve varlıklı bir ailesinin çocuğu. İki abisi savaşa asker olarak gidiverince evin ağır işleri ona kalıyor fakat sanatçı ruhunu hemen fark ettirecek şekilde bundan hiç gocunmadan her zorluğu aşmasını biliyor ve sadece ufak bir minnet dolu bakış bile onun bunu sürdürmesi için fazlasıyla yeterli oluyor. Bir de kitaba adını veren Cemile var. Çok güzel bir kız Cemile, güzelliği gibi karakteri de kimseye benzemiyor. Tam bir erkek fatma, bazen kaba saba ama kendini sevdirmesini de ezdirmemesini de çok iyi biliyor, bu yüzden gelin gittiği ailede de çok seviliyor. Yani Seyit'in ailesinde. Seyit'in adını unuttuğum abisiyle evleniyor Cemile. Ama kocası dört ayın ardından askere alınınca ona mektup yolu gözlemek düşüyor. Ama o bekleyişler sonunda aldığı sadece mektubun sonuna iliştirilmiş bir 'Karım Cemile'ye de selam ederim' cümlesi. Okurken herhalde ikisi de utanıyor dedim ama Cemile utansa bile buna bozulduğunu da belli ediyordu, en azından son cümle 'gözlerinden de öperim' olsun istiyor gibiydi. Gelgelelim olaylara. Birgün Cemile Danyal adlı adamla savaştaki askerlere erzak taşımak için gönüllü oluyor. Danyal her işin altından kalkan, topal da olsa köydekilerin güvenini kazanmış biri. Tek kusuru içine dönük oluşu, yanına kolay kolay kimsenin sokulabildiği birisi değil Danyal. Seyit ile beraber bu üçlü erzak taşımaya başladıklarında her şey normal aslında, hatta Seyit ve yengesi Cemile Danyal ile alay edip eğleniyorlar bile, Danyal ise sesini çıkarmadan onlara katlanıyor. Fakat bir gün dozu kaçırıp pişman olacakları bir şey yapıyorlar. Bu Danyal ile aralarının açılmasına sebep oluyor fakat aynı zamanda bir şeylerin de kırılma noktası. Seyit bundan sonra, Danyal'ın aslında aşık olduğunu, hem de biricik yengesi Cemile için yanıp tutuştuğunu fark ediyor. Gizli gizli yapıyor bunu ama Seyit'ten kaçmıyor tabii ki. Daha küçük bir delikanlı olan Seyit Cemile'nin de ona karşı boş olmadığını fark ettiğinde buna hem mutlu oluyor, zira ikisini de mutlu görmek, aşık iki insanın birbirine bakışlarına şahitlik etmek dünyanın en ilham verici şeyi, hem de kızıyor çünkü Cemile abisiyle evli ve bu işi kabul ederken Cemile'yi ona emanet etmişler. *SPOİ* Ahlak yargılarımca bu tasvip etmeyeceğim bir şey, yasak bir şey, başkasını mutsuz etmeyi göze alarak mutlu olmak vicdana azap verir çünkü, hele de Camile'den sadece kocasına sadık kalması istenmişken. Fakat aşk tam da bu. Bazen içimizdeki ses bize o an çok yanlış gelen şeyler söyler. Ama doğru hissettirir sanki dünyanın en doğru şeyiymiş gibi. Cemile de aşkını, sevmeye sevilmeye olan ihtiyacını bastırmak yerine alıyor bohçasını, öbür koluna da Danyal'ı, kaçıyorlar. Sonra Seyit'in abisi dönüyor. Bakıyor karısı kaçmış, sinirleniyor ama 'bir tane daha alırım ne var' diyor. Bizim Seyit ise okuyacağım ben diyip ressam oluyor.
Cemile
CemileCengiz Aytmatov · Ötüken Neşriyat · 201932,9bin okunma
·
112 görüntüleme
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.