Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol

Gönderi

238 syf.
·
Puan vermedi
Petrol sözcüğü Latince'den geliyor, (Petro:Taş, Oleum:Yağ) ilk bulunduğu dönemde taşlar arasından sızıntı şeklinde yüzeye çıktığı için bu şekilde isimlendirilmiş. Daha önce alıntıladığım bir metinde #24243152 ifade edildiği üzere; Roma döneminden itibaren eczacılıkta kullanılmıştır. 1788'de Winter'in kaynama noktaları farklılıklarına göre petrolü damıtması ile bu kıymetli maddenin önemi daha da artmıştır. Dünyada ilk rafineri ise 1857 yılında Romanya'da kurulmuştur. O dönemlerde dünya'nın süpergücü olan İngiltere bu kıymetli maddenin potansiyelini görmüş ve dünya petrol rezervlerini araştırma ve çıkartma görevini üstlenmiştir. Petrolün değerlendirilmesi ve içerisindeki yakıtların/kimyasalların ayrıştırılması gezegenin siyasal seyrini değiştirmiştir. Öyle ki, I. Dünya Savaşı'nda Churchil İngiliz donanmasının kömürle çalışan buharlı gemilerden, petrollü gemilere geçmesi için canla başla mücadele etmiştir. Çünkü kömürle çalışan gemiler kömürü sürekli tükettiklerinden ikmal limanlarının kömür madenlerine yakın olması ve ana kıtaların sahillerine yakın seyir izlenmesi gerekmekteydi. Oysa petrolle çalışan gemiler çok daha uzun mesafelere seyahat edebilmiş ayrıca petrolün kömüre göre daha kolay nakil edilmesi emperyal devletlerin dünyaya açılmasına imkan tanımıştır. Bu sebeple emperyalizmin yükselişi ile petrol teknolojisinin yükselişi paralel seyir izlemiştir. Petrol günümüzün kuşkusuz en önemli ticari kaynağıdır. Uçakların, arabaların, gemilerin ilerlemesini sağlayan enerji kaynağı olması dışında petrol'den 3000'den fazla kıymetli kimyasal üretilmektedir ki bu durum petrolü endüstriyel üretimin birincil hammaddesi haline getirmiştir. Petrokimyasal ürünler; PVC'den boyaya, deterjandan otomobil lastiğine kadar, geniş bir yelpazede değerlendirilmektedir. Petrol'ün bu derece kıymetli olması dolayısıyla onun stratejik bir kaynak olmasına yol açmıştır. Ülkeler dünyadaki petrol sahalarına hakim olmak için büyük bir yarış içerisine girmişlerdir. Bu yarış 1970'li yıllardan sonra had safhaya çıkmıştır. Bugün ABD'nin en büyük 15 ticari kuruluşunun 5'i petrol/yağ sanayinde faaliyet göstermektedir. Büyük güçler petrol sahalarını direk veya müttefikleri aracılığıyla dolaylı olarak ele geçirdikten sonra petrolü bir silah olarak kullanmışlardır. Günümüzde halen petrolün bir ekonomik/endüstiyel silah olarak kullanılmaması için antlaşmalar yapılmaya çalışılmaktadır. Özellikle petrodolar konusu ABD'nin küresel hegomonyası için olmazsa olmaz konulardandır. İnsan ihtiyacına yönelik bir hammadde olmasının yanında petrolün dünya ekolojine de çeşitli etkileri oluştur. 1950'li yıllara kadar kullanımı serbest olan kurşunlu benzinin içerisindeki ağır metallerin küresel ısınmanın en büyük tetikleyicisi olduğuna dair araştırmalar bulunmaktadır. Kurşunlu benzin yasaklanmış olmasına rağmen, halen petrolün yanması neticesi çıkan atık gazlar dünyanın ekosistemini tehlikeye atmaktadır. Kitaba geçecek olursak, aslen asker kökenli olan Prof. Dr. A. Mehmet Kocaoğlu, Harp Akademileri komutanlığının Petro-strateji konusunda bir değerlendirme-beyaz kitap yayımlanması üzerine verilen talebi doğrultusunda bu eseri kaleme almıştır. Eser, petrol üzerine var olan stratejileri, boru hatlarını, petrol alanlarını, dünyanın ve ülkemizin enerji konusundaki tutumlarını oldukça detaylı şekilde analiz etmektedir. 6592 sayılı kanun çerçevesinde Türkiye'deki petrol, petrol arama ve çıkarma faaliyetleri gerçekçi bir biçimde değerlendirilmiştir. Dünyanın en büyük petrol ihracatçısı konumundaki Suudi Arabistan, günlük 50.000 varil altı petrol sağladığı kuyuları işletmez iken, Türkiye'de günlük 5.000 varil seviyesinde petrol çıkarılan kuyular dahi ekonomik olarak işletilebilir değerdedir. Türkiye ayrıca, çıkarılan Orta Doğu petrollerinin taşınmasında küresel bir köprü görevi de görmektedir. Yazar özellikle çok kıymetli bir eser olarak nitelediği
Petrol - Para ve Güç Çatışmasının Epik Öyküsü
Petrol - Para ve Güç Çatışmasının Epik Öyküsü
kitabını da önermekte, kaynak olarak bazı savlarını da bahsedilen esere dayandırmaktadır. Kitabın yayımlandığı tarihten sonraki dönemde ABD'nin yer altının çok daha derin katmanlarındaki petrole ulaşmak için geliştirdiği sondaj ve drenaj tekniklerinin dünya petrol stratejisini nasıl değiştireceğine dair fikir ve görüşleri için sayın yazarın ayrıca bir güncelleme yapması da gerekli bir beklentidir. Kitabın şuan basımı olmamasına rağmen, TSK'nin yayımladığı versiyonu Hacettepe Üniversitesi Kütüphanesinde bulunmaktadır. Eserin Türkeli Yayıncılıktan neşredilmiş versiyonunu 2008 yılında okumuştum. Oldukça değerli ve okunması elzem bir eser olarak gördüğüm bu kitabı mutlaka incelemek gerektiğine inanıyorum. Keyifli okumalar dilerim.
Petro - Strateji
Petro - StratejiA. Mehmet Kocaoğlu · Türkeli Yayınları · 19973 okunma
·
61 görüntüleme
Metin Pir okurunun profil resmi
Petrolün hakkını gerçekten vermişsin Gökhan hocam. Maalesef hem çıkarımı hemde çıkarıldıktan sonraki zararı çok fazla. Arabistan - Türkiye varil petrol karşılaştırmasını yeni duydum. Demek 50.000 varil den aşağı kurtarmıyor hiç bulaşmıyorlar ha. Para gibi petrol de yanlış ellerde hep demekki. Çok bilgi içeren muhteşem bir inceleme daha Emeğinize sağlık gerçekten. Teşekkür ederim bu güzel bilgileri bize aktardığın için..
Gökhan okurunun profil resmi
Ben teşekkür ederim hocam bu epey uzun incelememi sabredip okuduğunuz için. Çok uzun oldu, yazdıktan sonra farkettim :)
1 sonraki yanıtı göster
Tuncer TAMTÜRK okurunun profil resmi
Petrol konusunda özetle yazılacak ne varsa yazmışsın kitabı değerlendirirken. Eline sağlık Üstadım. Naçizane bende 2 film önereyim konu üzerine ki, özellikle 2.cisi ortadoğu petrolü üzerine muazzam bir yapımdır. 1- There Will Be Blood 2- Day of the Falcon
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.