Kumların Kadını
Herkese Merhaba
Bugün sizlere 
Kobo Abe kaleminden 
Kumların Kadını kitabının yorumu ile geldim
Haziran ayının ilk kitabıyla buradayım. 1962 yılı basımlı 174 sayfalık Japon edebiyatından harika bir kitap
Kumların Kadını, Japon edebiyatıyla tanışma kitabım oldu.
○1955 Ağustos'u bir öğleden sonrasında, başında gri kepi, omzunda asılı büyük bir tahta kutu ile su matarası, pantolon paçaları tırmanışa giden dağcılar gibi çoraplarının içine tıkılı olan öğretmen Niki trenden indiği S... istasyonunun peronunda dikiliyordu. İstasyonun önünde bekleyen otobüsün en arka sırasına oturdu ve son durağa kadar gitti. Otobüsten indiği yer fena hâlde engebeliydi. Gitmeyi hedeflediği deniz ve kum tepeleri daha ileride olsa gerekti. Normalde olması gerekenin aksine, yol gitgide yükseliyordu. Yokuşun keskinliği gitgide artı. Kumlar gitgide çoğaldı. Yokuş aniden tehlikeli bir hal aldı. Niki'nin amacı kumluk yerlerde yaşayan Japonya'da '8. tür' adı verilen nadir bir böceği toplamaktı. Aniden görüş açısı kapandı. Derin bir oyuğa tepeden bakan bir uçurumun ucuna gelmişti. ○İncelemeleri esnasında zamanın nasıl geçtiğini anlamayan Niki, oradan kalkan son otobüsü kaçırınca yakınlarda bulunan köyden birisiyle tanıştı. Köylü dönüş saatinin geç olmasından dem vurarak onu köye davet etti. Geceyi evlerden birinde geçirebileceği söyledi. Karanlığın dibinde küçük bir ev, çatı direğinin tek tarafı kumdan duvarın içine çaprazlamasına girmiş hâlde, sessiz sedasız gömülü duran bu evde tek başına yaşayan bir kadının misafiri oldu. Kadın daha otuzlu yaşlarda, nereden baksan hoş, minyon biriydi. Ancak Niki sabah kalktığında büyük bir sürprizle karşılaşacaktır! Eve inmek için kullandığı ip merdiven yerinde yoktur ve bu kumdan eve hapsedilmiştir. Niki ne olursa olsun, burada daha fazla duramazdı. Beklenti ve endişe... Özgürlük hissi ve sabırsızlık... Dayanılması en güç olan şey, akışını ağırdan almasıydı. Niki bir an önce çukurdan çıkıp yaşadığı şehre dönebilmek için var gücüyle çabalasa da mutsuz, karamsar, sonuçsuz ve çoğu boşa çıkan kaçış çabalarını üstelik kapkaranlık bir atmosferde hiç kolay olmadığını acı bir şekilde anlayacaktır.
○Artık ne kadar bir süre geçtiğini bile bilmediği bu dipsiz kum evin altında kadınla beraber yaşamak zorundaydı. Hayatta kalma duygusu ilk başlarda ağır bassa da şimdi de aklına kadınla birlikte olduğu hayaller dünyasına dalıyordu. Niki için çok geçmeden hayaller gerçeğe dönüşmüştü. Kadınla erkeğin ilişkisini kitapta net bir şekilde okuyoruz arkadaşlar.
○Niki kararlı bir tavırla başını çukurdan çıkardı. Bulanık bir kızıllığa bürünmüş olan kum tümsekleri uzun ve yorgun gölgelerle örülmüştü. Gölgelerden havalanan kumlar, diğer gölgelere doğru ince tabakalar hâlinde süzülüyordu. Ayın yüzeyi pürüzlü, pudra kaplı bir yara izi gibiydi. Kupkuru kalmış, ucuzundan bir sabun... Hepsinden çok da, paslı bir sefer tası... Beyaz bir kafatası, zehrin evrensel sembolu... Böcek öldürme şişesinin dibindeki tozlu, beyaz tabletler... Kalbi, kırık bir pinpon topu gibi tuhaf hareketlerle sekiyordu. Uzun zaman olmuştu günleri saymayı da bırakmıştı. Donuk ay ışıklarıyla gölgelenmiş kumdan duvarın üst kenarına aşağıdan bakarken; şehre, trenlere, kavşaklardaki trafik ışıklarına, elektrik direklerindeki reklamlara, yeryüzündeki yoğunluğu simgeleyen her şeyi özlemeye başlamıştı. Umuttan söz etmeye başlamadan önce, asıl sorun, şimdiki ânı aşıp aşamayacağıydı. Niki sonsuz kum diyarının derinliklerinden kurtulabilecek miydi? Ya da bulunduğu yerde hayatının devam etmesi için yapılması gereken işlere alışıp, yaşamını sürdürmeye devam mı edecekti?
○1955'te bir Ağustos günü, bir adam ortadan kayboldu. İsmi Cumpei Niki. Bir tatil gününde, buharlı trenle yarım günlük mesafedeki sahile doğru yola çıktı ve kendisinden bir daha haber alınamadı. Kimse asıl sebebi öğrenemeden, kayboluşunun üzerinden yedi yıl geçen adam, Medeni Kanun'un 30. maddesi uyarınca, 1962 yılında resmen ölü ilan edildi.
○Hayat, aile, cinsellik, evlilik, varoluş, konformizm, toplu hareket etme gibi felsefi konulara da yer veriyor.
Üstelik 1964 yılında kitap ile aynı isme sahip siyah beyaz filmi de çekilmiştir. Mutlaka izleyin.
Kitap ile ilgili düşüncelerinizi yorum bırakabilirsiniz
Okumayı ihmal etmeyin
im t u b i s ʚĭɞ
·
52 views
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.