Gönderi

Hobbitler Legolas ve Gimli ile birlikte hâlâ Minas Tirith'teydiler, çünkü Aragorn yol arkadaşlığının çözülmesi konusunda pek gönülsüzdü. "Sonunda bütün bu tür şeylerin bir son bulması gerekir," dedi, "lâkin ben sizin biraz daha beklemenizi arzu ediyorum: Çünkü paylaştığınız işlerin sonu henüz gelmedi. Bütün erkeklik çağım boyunca beklediğim gün yaklaşmakta ve o gün gelip çattığında siz dostlarımın yanımda olmanızı istiyorum." Böyle diyordu ama o gün hakkında başka bir şey söylemiyordu. O günlerde Yüzük Yoldaşları Gandalf ile birlikte zarif bir evde hep birlikte oturuyorlardı ve gönüllerince dolaşıyorlardı. Frodo Gandalf a şöyle dedi: "Aragorn'un sözünü ettiği bu günün ne olduğunu biliyor musun? Çünkü burada çok mutluyuz, ben de gitmek istemiyorum ama günler akıp geçiyor ve Bilbo bekliyor; üstelik benim yuvam Shire." "Bilbo'yu soruyorsan," dedi Gandalf, "Bilbo da aynı günü bekliyor ve seni neyin alıkoyduğunu biliyor. Günlerin akıp gitmesine gelince, henüz mayıs ayındayız, daha yazın ortası olmadı; sanki dünyanın bir çağı geçip gitmiş, her şey değişmiş gibi görünse de ağaçlar ve otlar için siz aynlalı daha bir yıl oldu." "Pippin," dedi Frodo, "sen, Gandalf artık eskisine nazaran daha az ağzı sıkı demedi miydin? O zamanlar işlerinden yorgun düşmüştü galiba. Şimdi toparlanıyor." Gandalf ise şöyle dedi: "Çoğunluk oturmadan önce sofrada önlerine neyin konulacağını bilmek ister; ziyafeti hazırlamak için uğraşanlarsa bunu bir sır gibi saklamak dileğindedirler; çünkü merak, yapılacak övgülerin daha yüksek sesle yapılmasını sağlar. Aragorn kendisi de bir işaret bekliyor."
31 görüntüleme
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.