Gönderi

Saruman - Sharkey
Frodonun zihninde ani bir şimşek çaktı. "Sharkey!" diye bağırdı. Saruman güldü. "Demek ki bu ismi duydunuz, öyle mi? Sanırım Isengard'da bütün halkım bana böyle diyordu. Büyük bir ihtimalle bir saygı gösterisi olarak.* Ama belli ki siz beni burada görmeyi ummuyordunuz." * Büyük bir ihtimalle kelimenin aslı Orkça'ydı: Sharkû, "yaşlı adam". "Ummuyordum," dedi Frodo. "Ama tahmin edebilirdim. Hâlâ kötü yolda, biraz yaramazlık yapacağını yani: Gandalf beni senin hâlâ o kadarına muktedir olduğun konusunda uyarmıştı." "Oldukça muktedirim," dedi Saruman, "az buz değil. Beni güldürdünüz sizi hobbit efendicikleri sizi; o büyük insanlarla birlikte sürdünüz atlarınızı, emniyet içinde, minik varlıklarınızla gurur duyarak falan. Bütün bu işten çok kârlı çıktığınızı düşünmüştünüz; artık dolana dolana evinize dönüp, ülkenizde hoş, huzurlu günler bulacaktınız. Saruman'ın evi enkaza çevrilecek, Saruman kapının önüne konacaktı ama kimse sizinkini ellemeyecekti. Yo, tabii! Gandalf sizin işlerinizle ilgilenirdi!" Saruman yeniden güldü. "O bunu yapmaz! Aletleri işlerini bitirince onlan bırakıverir. Ama siz onun ardından sürünürsünüz, oyalanarak, konuşarak, gerektiğinin iki misli uzun yol katederek. "Eh,! diye düşündüm, 'madem o kadar ahmaksınız ben önden gideyim de şunlara bir ders vereyim. Bir kötülük bir başkasını hak edermiş.' Eğer bana biraz daha zaman ve biraz daha Adam bırakmış olsaydınız daha güzel bir ders olacaktı. Yine de yaşamınız boyunca onarmayı veya yeniden yapmayı zor başaracağınız şeyler yaptım. Bunu düşünmek ve gördüğüm zararın bedeli olduğunu kabul etmek bile pek hoş." "Eh madem böyle şeylerden hoşlanıyorsun," dedi Frodo, "sana acıyorum. Korkarım, bu sadece anılarda kalan bir hoşnutluk olacak. Hemen git ve bir daha hiç geri dönme!" Köyün hobbitleri Saruman'ın kulübelerden birinden çıktığını görmüşler ve hemen Çıkın Çıkmazı'na doğru yığılmaya başlamışlardı Frodo'nun emrini duyunca hiddetle mırıldandılar: "Gitmesine izin verme! Öldür onu! O bir hain, bir katil. Öldür onu!" Saruman onların düşmanca yüzlerine, bakarak gülümsedi. "Öldür ha!" diye alay etti. "Eğer gücünüzün yeteceğine inanıyorsanız öldürün onu benim cesur hobbitlerim!" Kendini toparlayarak onlara siyah gözleriyle kara kara baktı. "Ama sakın mallarımı kaybettiğimde bütün gücümü de kaybettiğimi zannetmeyin! Bana kim vurursa lanetlenecektir. Ve eğer kanım Shire'ı boyayacak olursa Shire kuruyacak ve bir daha da hiç iyileşmeyecektir." Hobbitler irkildiler. Ama Frodo şöyle dedi: "Ona inanmayın! Bütün gücünü kaybetti, hâlâ eğer izin verirseniz sizi ayartıp aldatabilecek sesi hariç. Ama onun öldürülmesini istemiyorum. Öcü, öç ile karşılamak faydasızdır: Hiçbir şeye iyi gelmez. Git Saruman, en hızlı yoldan!" "Solucan! Solucan!" diye seslendi Saruman; yakındaki kulübeden Solucandil çıktı, neredeyse bir köpek gibi iki büklüm. "Yeniden yollara düşüyoruz Solucan!" dedi Saruman. "Bu iyi beylerle efendicikler bizi yeniden yollara terk ediyor. Haydi gel!" Saruman gitmek için döndü ve Solucandil de peşine takıldı. Fakat tam Saruman Frodo'nun yakınından geçerken elinde bir bıçak parladı ve hızla bıçağı sapladı. Bıçağın ucu gizli zırha denk geldi ve kırıldı. Sam'in öncülüğünde bir düzine hobbit nara atarak ileri atıldılar ve hain adamı yere yatırdılar. Sam kılıcını çekti. , "Hayır Sam," dedi Frodo. "Şimdi bile öldürme onu. Çünkü canımı yakmadı. Sonra her şeye rağmen onun bu kötü haleti ruhiye içinde öldürülmesini istemiyorum. Bir zamanlar büyük biriydi, elimizi kaldırmaya cesaret edemeyeceğimiz soylu bir kişi. Artık düştü ve onun iyileştirilmesi bizim gücümüzü aşar; ama ben yine de, olur da günün birinde iyileşir umuduyla ellenmemesi görüşündeyim." Saruman ayağa kalktı ve Frodo'ya baktı. Gözlerinde hayret, saygı ve nefret karışımı garip bir bakış vardı. "Büyümüşsün Buçukluk," dedi. "Evet, çok büyümüşsün. Hem arif, hem de zalim olmuşsun. Beni alacağım öcün tadından mahrum ettin, artık acı içinde gideceğim, senin merhametine borçlu olarak. Bu durumdan ve senden nefret ediyorum! Evet, gidiyorum ve artık seni hiç rahatsız etmeyeceğim. Ama benden sana sağlık ve uzun bir yaşam dilememi bekleme. Her ikisinede sahip olamayacaksın. Ama bu benim kabahatim değil. Ben sadece geleceği söylüyorum."
·
48 views
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.