Gönderi

Dil (Lisan)
"Dil en temel iletişim ve kimlik oluşturan Araçtır." 19 Alemdar, 2005, s. 173. " Bütün kitle iletişim araçları dil ile fonksiyonellik kazanırlar. Sesli iletişim veya yazılı iletişimin temeli dile dayanır. Görsel iletişim ise ancak dil ile bütünleşerek anlam kazanır. Klasik savaşlarda düşman kuvvetlerin iletişimini kesmek, böylece düşman kuvvet unsurlarını irtibatsız, koordinesiz kılarak, örgütlü davranışını bozmak ne kadar önemli ise, toplumların birey ve kesimler düzeyinde iletişimini bozmak için yapılacak en fonksiyonel müdahale, dile karşı gerçek- leştirilmektedir. Sosyolojik savaşın temel hedeflerinden biri, dilin tahribi, hedef toplumun iletişim kelime ve kavramlarının zayıflatılmasıdır. Kendi kültürünün temel kavramlarından yalıtılan toplum, mantalitesini ve isabetli kavrama yeteneğini yitirecektir. Batı modern bilim zihniyetinin altında, Endülüs medeni- yetinin ürettiği bilgi ve kavramlar olduğu halde, Batı, bunu eski Yunan ve Roma medeniyetlerine izafe ederek uyarlamıştır. Son iki-üç yüzyıllık süreçte, kavramsal hâkimiyetini sürdüren Batı, bu hâkimiyeti oranında diğer tüm alanlarda da hâkimiyet kurmuştur. Bugün Türkiye ve İslam dünyası ve diğer üçüncü dünya ülkeleri, Batı emperyalizminin ürettiği kavramlardan lisanını, kafasını, yakasını kurtaramamaktadır. Dilin zayıflatılması, günlük olarak kullanılan kelime sayısının mümkün olduğunca azaltılması, yeni yeni kelimeler üretilerek kuşaklar arasındaki ortak anlam sembollerinin ortadan kaldırılması, kültür kaynaklarının anlaşılması ve yeni kuşaklara aktarılmasının önlenmesi gibi etkilerin oluşturulmasında, sosyolojik savaşların en fonksiyonel etki alanlarından birisi de dil(lisan) olarak belirlenmiştir. Bugün bir İngiliz, bir Amerikalı, bir Fransız, bundan iki yüz yıl önceki kitapları okur ve anlar. Ama bir Türk, bundan yüz yıl önceki kitapları okuyamaz. Çünkü alfabesi farklıdır. Sonra, dil tamamen değişmiştir. O dönemin kitaplarını ancak tercüme ederek anlayabilir. Bu kez de, o dönemin zengin dili ile yazılmış bir eseri, bugünün kelime sayısı çok düşük olan dile aktarmanın yol açacağı anlam kayıpları olacaktır. Günümüzde, aynı zaman diliminde yaşayanlar dahi birbirini anlamakta güçlük çekmektedirler. Bütün bunlar nasıl meydana gelmiştir? Çok açık: Dil alanında sistematik bir sosyolojik operasyon ile... Nesiller arasındaki dil bağının koparılması ile... SAYFA 53-54 Sosyolojik Savaş - Yusuf Çağlayan
SAYFA 53-54 Sosyolojik Savaş - Yusuf ÇağlayanKitabı okuyor
·
151 görüntüleme
Bülent Kaya okurunun profil resmi
LÂ EdRİ/Hiç BirŞEY
LÂ EdRİ/Hiç BirŞEY
Kendine yetmeyen dil, yetersizliğini berteraf edebilmek için baskın kültürlerin dillerindeki kelimeleri doğrudan kendi diline adapte eder. Ama bu adaptasyon dili yavaş yavaş bozar, kendisine yabancılaştırır ve zayıflatır. Nihai sonuç gelişmiş ve açığını kapatmış gibi görünse de, artık asimile olmuş bir dile sahip olunmuştur... Bir çeşit çürüme gibi, zamanla bu kendine yetmeme olayı kültürel zayıflıkla, toplumsal asimilasyonla daha kötüye doğru sürer gider...
LÂ EdRİ/Hiç BirŞEY okurunun profil resmi
Kendine yetmeyen dil derken sanırım insanların kendi kültürel kotlarlarıyla konuşup konuşmamayı kasttettiniz diye anlıyorum. "Türkiyenin en önemli sorunlarından biri de sivil insanlardaki militarist zihniyet kodlarıdır." Ben bunu dogruların sivillerin kendi dogruları ve içinde bulunduğu sosyal ve etnik çevrenin etkisi oldugunu Düşünüyorum. Vel hasıl kültürel anlayış farklı kriyer meslek anlayışına ait mesleki bilgi farklı. Nitelikli Katkılar kattınız alıntılara. Teşekkür ederim. Selam ve DUA ile
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.