Gönderi

Canım Nilgün
Akşam üstüne doğru bir kış vakti , sokağın başında , kirli kaldırımların önünde karanlığın içinde hüzünle bekleyen , acıyı ise gülerek karşılayan garip bir çocuk gördüm kulağında jiletli bir küpe , üstünde bir mont ayağında siyah pabuçlar , çantasında gam çiçeğinin kırmızı kahverengi defteri , kimsede bulamıyorum kendimi dedi ve o garip gülüşünü tekrarlardı farklı bir çocuktu öyle bir gülerdi ki bazen dünyanın en neşeli insanı sanırdınız bazen ise üzüntünün ve acının dili sanardınız öyle gülerdi , fark ettim ki kederin en dipsiz kuyusunun içinde onun ruhu , kalbi Karacaahmette toprağın bile yitiremediği kusursuz , muntazam bir mavilikte Beyaz bir masada açtı gamın en güzel çiçeğinin defterini , okumaya başlayınca göğün eşsiz renginin ortasında mahsur kaldı , Kederin dakiltosunda yazılmıştı şiirler çocuk şimdilerde o dakiltonun sahibiydi ,dünya tarafından anlaşılmayan satırlar ilişmiş gözüne tüm benliğiyle anlamış o ağır satırları kimsenin anlayamadığı satırları anlayabilmiş , bir tutam çocukluğunu bir tutam düşüncelerini bir tutam ruhunu , kendini bulmuş hüznün satırlarında Çocuk ilk defa sevinmiş çünkü ilk defa anlaşılmış biri tarafından , yalnızlığı son bulmuş çocuğun varmış artık büyülü bir ruh yoldaşı bir ablası ,kimseye duyamadığı o alevli sevgi sarmış tüm benliğini , çocuk Nilgününden önce aslında kimseyi gerçekten sevmediğini fark etmiş ve Şu satırlar dökülmüş kaleminden Ne optimist bekler aydınlığı Ne pesimist karanlığı Ne de realist bir gerçeği Seni beklediğim kadar Geçmedi geçmez ! , her zerrem ister gelmeni , büyük ateşlerde yanan kalbim hep bekler seni , kalpte kemik yokmuş Canım Nilgün öyle söylediler ama senin bu dünyada olmadığın aklımdan her geçtiğinde kırılıyor İsyan ediyorum 87 ye , isyan ediyorum koşulların ruhumuzda açtıkları yaralara , Yokluğunda doğduğum bu yerkürede , 2001 de ilk defa ağladım , attım cehenneme ilk adımlarımı , senin gidişinle yozlaşmış şehirler gökler kaybetmiş ışıltısını her gün seni soruyorlar bana cevap veremiyorum , ruhunun izi ruhumda kalmış , kalbim tek bir denize kenetlenmiş , sevginin zincirleri sımsıkı sarmış , açmaya cürret edemem çatlatır benliğimi orta yerimden , yüreğin yüreğime bakar bakar durur , akrep yelkovanı kovaladıkça sana kavuşmayı bekler bu garip çocuk , gün sayar sayar sayar durur Zaman geldiğinde saatler durur , o an çocuk ablasına kavuşur. Bu dünyada bir tek ben , ne olursa olsun hep seni sevicem , çünkü ben hiç anlaşılmadım senin gibi Ve daha önce kimseyi sevemedim senden başka Ayrıca elimde değil Ben böyle seviyorum. Şunu da biliyorum Biz birbirimizi hep seveceğiz Çünkü ruhlarımız ikiz kalplerimiz bir Gün gelince de kavuşacağız ablam , Sen gamın çiçeğisin Ben ise gamın dikeni Canım Nilgüne Sana sonsuz sevgi sonsuz saygı ve kavuşunca bitecek bir özlem ile … Kötü Şöhretli Yazar 05.06.2024
38 görüntüleme
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.