Gönderi

312 syf.
7/10 puan verdi
·
35 günde okudu
Kentucky Weston’daki St. Margaret Kilisesi rahibi Tyler Bell, işini seven, layıkıyla yapmaya çalışan, içinde yaşadığı toplulukta kendine yer edinmiş, kilisesinde çeşitli etkinlikler düzenleyen, yerel halkla ilişkilerini iyi tutan örnek bir din adamıydı. Yaşadığı kötü bir tecrübe nedeniyle, o kasabada saygın bir din adamı olarak kabul edilmeyi misyon edinmişti Tyler. Ta ki bir gün, yakın çevredeki bir kulüpte striptiz dansçısı olarak çalışan zeki ve çekici Poppy, günah çıkarmak için kilisesine gelen dek. Günah çıkarma kabininde Poppy konuşmaya başladığında, “Bu kadına yardım etmeme izin ver, diye dua ettim sessizce. Yolunu bulmasına yardımcı olmama izin ver.” şeklinde yakarmıştı Tanrı’ya oysa ki. Duası ne kadar iyi niyetli de olsa, o andan itibaren uslu ve yaralı rahibimiz Tyler’ın tüm yeminleri geçerliliğini yitirdi ve davranışlarının ibresi de yönünü şaşırdı. Önce sesiyle ve anlattıklarıyla, sonra da görüntüsüyle Rahip Bell’in düşüncelerini işgal etmeye başlayan Poppy de, genç ve atletik rahibimizden etkileniyordu üstelik. Ah biz kadınlar. İşte böyle yoldan çıkarırız bekarlık yemini etmiş Katolik bir rahibi bile…. Demek isterdim ama, Poppy’nin kiliseye gelişi ile birlikte aslında Tyler’ın derinde kalan vahşi arzuları çok hızlı bir şekilde ortaya çıktı. . Ve önceleri acaba mı? deseler, inkar etme, bastırma, birbirinden uzak durma yoluna gitmeye çalışsalar da, ateş ve barut misali birbirlerinden uzak duramadılar. Üstelik de bu ateşli anlar kilisenin her yerini alevlerin sarması ile sonuçlandı. Birlikte oldukları her seferden sonra tövbe etse de, Tyler’ın Poppy’ye karşı hisleri, hem rahip olduğunda ettiği yeminine ihanet etmenin hem de aslında Tyler için en önemli şey olan, yaşadığı topluluk için din adamı olarak taşıdığı saygınlığı kaybetme korkusunu bile bastıracak kadar güçlü bir hale geldi. Hem bugün yaşadıkları hem de geçmişleri peşlerini bırakmayan Poppy ve Tyler’ın tanışmaları, kendileri ve geçmişleri ile mücadeleleri ilk kitap olan ‘Rahip’te anlatılıyordu. Serinin novellası ‘Gece Yarısı Ayini’ ise ilk kitabın bittiği yerden başlıyor; hem Tyler ve Poppy ilişkisi, hem de ikisinin de mesleki hayatlarında yaptıkları değişimin ilişkileri üzerindeki etkileri anlatılıyordu. Öncelikle kolay okunan bir seriydi. Akıcı ve sade bir dili vardı. Yazarın anlatımı da oldukça iyiydi, sadeydi ama basit değildi asla. Adı Rahipti ama öyküde +35 yaş cinsel içerik ağırlıktaydı. Benim taktığım lakapla ‘Rahip Tyler ‘Grey’ ‘di başrol diyorum ki siz anlayın artık. İşin bana ilginç gelen kısımlarından biri de, smut sahnelerinin yanı sıra Hristiyanlık, inanç ve kilise ile ilgili pek çok bilgiye de yer verilmesiydi kitapta. Bu kısımları, yeni şeyler öğrendiğim için sevdim. Öyküde Poppy karakterini bencil, sadakatsiz ve şımarıkça davranışları nedeni ile sevmedim maalesef. Tyler, şehvetine engel olamayıp yeminini bozmuş olsa da, kendisini daha çok sevdim. Her ne kadar bu iki kitabı aşırı beğendim diyemesem de novellanın sonunda bahsedilen devam kitabını merak ettim ve belki okurum diye düşünüyorum. Smut sahnelerden rahatsız olmuyorsanız, 18 yaşın da üstündeyseniz bu kitaplara şans verebilirsiniz diye düşünüyor, keyifli okumalar diliyorum hepinize. Kitaplarla kalın. (alıntı) “Onu bir insanın havayı özlemesi gibi özlüyordum. Ara vermeden, nefes nefese ve başka hiçbir şey düşünemeden.” “Okul için değil yaşam için öğreniriz.” “Tanrı acıları bizi cezalandırmak ya da sınamak için göndermez. Acı hayatın bir parçasıdır. Ölüm de. Yas tutma şeklimiz ve başa çıkma yöntemlerimiz bize bağlıdır.”
Rahip
RahipSierra Simone · Pukka Yayınları · 2024314 okunma
·
47 görüntüleme
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.