Gönderi

Göz Yaşı Susuz bir çölde yağmur misali yağmıştı gönlüne. Asırlardır beklenen, geleceğinden emin olunan o, gelmişti sonunda. Uzaklarda bir yerlerden birileri mi yollamıştı onu. Kimdi bu kimdi onun gönlünü saniyeler içinde fetheden. Öyleki bir fetih ki fatih'i ne muktedir insandı. Sanki istanbul'u almıştı. Sanki onlarca insan ömrü uzunluğundaki kuşatmalara dayanmış kalelerin fatih'i gibiydi. Beyaz bir elbise görüyordu üzerinde, rüzgarın etkisi ile hırçın bir denizin dalgaları gibi kıvrımlar yaratıyordu. Ya saçları, elbisesinin kıvrımlarından çatlarcasına koşan bir kısrağın yeleleri gibi geriye savruluyor ve her şeyi yerinden eden o sert rüzgara bir kamçı edasıyla vuruyordu darbelerini. Bu darbeler sadece rüzgara düşmüyordu onun bir insan ömrüne sığmayacak kadar daralmış gönlünede vuruyordu. Her darbe onu kendinden alıyor bir murid'in şeyhine yakınlaşmak için çileler gibi acı ile birlikte yaklaşıyordu ona. Gözyaşlarının süzüldüğünü hissetti, çektiği onca acıya hasrete rağmen düşmeyen, çok sevdiği ana babasını bırakıp giderken bile düşmeyen göz yaşları kendiliğinden düşmeye başladı. Yanaklarından süzülen göz yaşlarını o görmeden silmek istedi acaba başka başka mı düşünür diye. Oysa ağlamak en içten şeydi. Yıllarca beklenen için bekleyenin beklenene verebileceği en güzel en değerli en içinten hediye idi. Çünkü insan ancak içinden gelince ağlayabilirdi ve göz yaşlarının kalpten damlayan kan damlaları olduğuna inanılırdı. Açtı avucunu ve yere düşmeden topladı onları. Topladı onun için kanayan kalbinin her bir parçası. Düşmemeliydi onlar yere, onlar onun armağanı idi. Ona ne hediye vereceği düşünerek attı ileri yanmış ayaklarını ve dermansız bacaklarını. Attığı her adım onu beklediğine yaklaştırıyordu ama bir şey vardı bir korku tam karnının üzerinde. Adımlar ilerledikçe artan şiddeti ile sarsıyordu onu. Dayanmalı idi. Bunca yıl çekilen acıların, bekleyişin üzerine dayanmalı idi. Artık ramak kalmıştı sevigiliye. Bu düşünceler içinde ilerlerken göz göze geldiler bir anda. Derman kalmamış ayakları duracağı yer önceden rota edilmiş bir gemi misali çakıldı yerine. Ellerine gitti ellerine topladığı göz yaşlarını aldı ellerine.
·
40 görüntüleme
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.