Gönderi

104 syf.
10/10 puan verdi
·
Liked
·
Read in 3 days
"Yalnızlık, insanın iç dünyasında dolaşan, zamanla ve yavaşça çoğalan bir gölge gibidir. Bu gölge, bazen sessizlikle, bazen de kalabalıklar arasında gizlice yankılanan bir fısıltıyla kendini hissettirir. Yalnızlık, insanın kendi varlığıyla baş başa kaldığı, düşüncelerin, duyguların ve anıların içsel bir yolculuğa dönüştüğü bir süreçtir. Bu yolculuk, bazen hüzünlü bir melodi gibi gelir kulağa bazen de içsel bir savaşın ortasına atar insanı." Geçmiş herkesin terk ettiği bir metruk ev gibidir. Kimselerin uğramadığı, hatırlamadığı, unutulmaya yüz tutmuş. İçi hatıra dolu, dışı ise harabe. Yalnızlığımızda böyledir aslında. Kırık pencerelerden esen dondurucu soğuk gibi hissederiz bedenimizde. Bu acıyı paylaşmanın imkansızlığı daha da acı verir insana. Konuşmak istedikçe susmak, kelimeler düğümlenir boğazımızda. Yalnızlık insanın sosyal ilişkilerinde ve çevresindeki toplumdan bir nebzede olsa kopukluk hissettiği bir ruh hali. Zaman zaman çoğumuzda yalnız kalma isteği olur. Bazen eğitici, bazende yeni bir başlangıç için güzel bir çözümdür. Eğitimli bir ailede, başarılarla mutlulukla geçen hayat. Eşinin ölümüyle tepetaklak bir vaziyette bulur kendini. Yalnızlığın içinde kaybolmuş, hayattan zevk almayan, tek başına yaşamaktansa ölmeyi göze almış bir hayat Adem hocanın hikayesi. Üniversite'de hukuk profesörü. İşe gidip gelme rutini dışında yaptığı pek bir şey yoktur hayatında. Hayat neşesini kaybetmiş, melankolik bir ruh halindedir. Arabası bozulur bir gün Adem'in sahil kenarında çay içip, kitap okuyan İsa ile karşılaşır. Kendini "deli" olarak tanımlayan İsayla konuşup yalnızlığını paylaşmanın bir nevi kendisine iyi geldiğini fark eder. İsa ve Adem yalnız yaşayan, onca kalabalık içinde yalnızlık çeken bu iki adam. Yalnızlık algısı zihinlerinde yer etmiş iki kişi. İsa çareyi Adem de arıyor ya Adem ona bu konuda ne kadar destek olabildi? Anılarıyla baş başa kalışı, kendini sorgulaması, tüm yaşamının bir film şeridi gibi gözünün önünden geçmesi. Anlamak ve anlaşılmak adına konuşacak birine ihtiyaç duyarız. Adem ise İsa'yı yoldaş ediyor yalnızlığına. Yalnızlığını paylaşmaya? Acıları, hayalleri, yarım kalan umutları, hisleri ve karamsarlığını yazdığı kara kaplı bir defter. Bir insanın upuzun karanlığı, karanlık dünyasının derin yolculuğu. Yalnızlıkla baş başa kalması, yalnızlığı ile mücadelesi, iç dünyasındaki düşünceler. İkisininde dostluğu birbirine iyi gelir. Duygu açısından aynı düşünürler bir an önce ölmek tek istedikleri. Ademin teklifi üzerine başlayan bir yolculuk? Ve bu yolculukta neler yaşandı? İkisini nasıl bir son bekliyor? Bir kaybediş kendinden bile vazgeçecek kadar yalnızlığa itebilir mi insanı? Her insanın ulaşılamaz olduğu bir dünyası vardır. Bazen kendisine bile yabancı olur bu dünya. Türlü türlü oyunlar oynar, git gellerle arada kalınan bir düşünce yumağında boğulur kalır insan. Kalabalıklar içinde kendimizi yalnız hissettiğimiz zamanlar olmuştur. Bazen isteyerek Bazen farkında dahi olmadan mahkum ederiz kendimizi yalnızlığa. Yalnızlığın en karanlık şeklini kaleme almış yazarımız. Başarılar içinde çok acı bir hikaye ve acı bir sonla biten. Yalnızlığı merkez alarak, insanın duygularının karmaşıklığında bir yolculuğa çıkaran. İki kurşun ve tek ölüm. Kitapla kalın.
Yalnızlığın Yansıması
Yalnızlığın YansımasıFikret Dağlı · Salon Yayınları · 202429 okunma
·
51 views
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.