Gönderi
İkinci kitabı okumadan önce ilk kitabı tekrar okudum çünkü bu kitabı okumak için çok çok heyecanlıydım ve ilk kitapta unuttuğum sahneler vardı o yüzden bir tekrar okuma yaptım.
Serinin ikinci kitabını okuyup ilk kitaptan bile daha iyi olduğunu öğrenme hissine bayılıyorum. Özellikle ilki zaten bir başyapıt olduğunda. Kitabı adeta yalayıp yuttum. Hala çözülmeye bekleyen çok fazla gizem var ve bunu takip eden olaylar akıllara durgunluk veriyor. Bazı olaylar öngörülebilir ama beni şaşırtan çok çok fazla olay oldu.
Emilia ve Öfke’yi bu kitap daha çok sevdim. Emilia karakteri gelişim ve uyum göstermeye başladı. Güçleniyor, kendine ve yeteneklerine daha çok güveniyor. Kendisini öldürmek ve manipüle etmek isteyen iblislerle dolu yepyeni bir dünyaya itildi. Her olayla bir profesyonel gibi başa çıkmayı öğreniyor.
Öfke’nin arka hikayesi ortaya çıktıkça daha da ilginç olaylar gelişiyor. İkili arasındaki gerginlik haddinden fazla, müstehcenlik sadece okuyuculara işkence çektirmek için oradaydı sanki. Öfke ve Emilia’nın cinsel ve romantik söylemleri kalbimin atmasına sebep oldu. Bu ikisi biraz seks için çaresizler ve bunun mümkün olan en kısa süre içerisinde gerçekleşmesi lazım.
Tüm yan karakterler muhteşem. Kelimenin tam anlamıyla tüm cehennem prensleri muhteşem arka hikayeleri söz konusu olduğunda görünenden çok daha fazlası olduğu açık ve onlar hakkında daha fazlasını öğrenmek için sabırsızlanıyorum. Kesin olan bir şey var ki, hepsi inanılmaz derecede çekici ve bu başımı döndürüyor. 
Ben okumaktan çok keyif aldım umarım siz de seversiniz.
Alıntılar;
“Seçme şansı herkese bahşedilir. Fakat bazıları için bunun bir bedeli olur.”
“Sevginin de nefretin de kökeni tutkuya dayanır.”
·
176 views
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.