Gönderi
Bayıldım ama herkesin seveceği bir aşk romanı değil..
Yazarın adını elbette duydum, çok satanlarda ve farklı tarzdaki aşk romanları ile ünlü. Bu kitabı da Gr en iyi aşk romanı ödülü almış. Peki ben neden bayıldım ve neden herkese göre değil?
Kitabımız tam bir şehir insanı olan yayıncılık sektöründe çalışan Nora'nın kız kardeşi ile birlikte küçük kasaba deneyimi ve tatili için yola çıkmaları ile başlıyor ve olaylar gelişiyor.
Nora hayatım boyunca empati yapmayı geç tamamen benimsediğim, içinde bu kadar kendimi bulduğum nadir karakterlerden biri oldu. Küçük yerleşimlerden hiç hoşlanmam ve tam bir kaoslu şehir insanıyımdır, tıpkı Nora gibi. Kendi küçük dünyamda mutlu olmayı sever, çevreye kayıtsız görünebilirim tıpkı Nora gibi. Ve daha niceleri. Bir kız kardeşi olması dışında çok fazla kendimle bağdaştırdığım bir karakter oldu Nora. Üstelik bir aşk romanına göre oldukça derin işlenmiş, ruh haline ve geçmişine, hayata bakış açısına ve düşüncelerine sıkça yer verilmiş kitapta. Sanırım bu bizi benim kitabı neden sevdiğim konusu yanında neden herkes için olmayan bir aşk kitabı olduğu konusuna da getiriyor.
Kitaptaki aşk oldukça sakin ve yavaş ilerliyor. Aşırı dramatik yada travmatik aile durumları yada aşırı uç davranışlar, sakarlıklar, garip tepki ve davranışlar yok. Hayatın oldukça içinden. Bu bazı insanları sıkabilir elbette. Özellikle yaşı daha genç ve aşk kitaplarını daha hareketli ve dramatik seven okurlar için bu kitap çokta numarası olan bir kitap olmayacaktır.
Kurgu boyunca Nora ve kardeşinin ilişkisi oldukça derin bir şekilde kurgulanmış ve işlenmiş. Yine aşk romanı klişelerine de bir çok gönderme vardı. Erkek karakterimiz Charlie yine şahsına münhasır, derinlikli ve hoş bir karakterdi. Ama çok da ön planda değildi.
Yazarın tarzını ya seversiniz yada nefret edersiniz gibi düşünebilirsiniz. Ben seven tarafta oldum. Yetişkin tarzı(hayır+18 cinsellik manasında değil, olgunluk manasında) bir ilişki okumak isteyenlere daha çok hitap ediyor bence. İş ve günlük hayat dertleri ile harmanlanmış, hayattan beklentiler ve aşkın her zaman aynı yönde gitmediği bir kurguyu elbette 20 yaşında genç bir romantizm sever çok çekici bulmaz ama benim için on numaraydı.
Arada elbette ilk görüşte etkilenip yatağa atlayan, dramatik çıkışlı sakar kadın karakterli ve alfa kaslı kocaman erkek karakterli, kitabın sonlarına doğru ayrılacak gibi olup son anda barışan önce bol bol sevişip sonra aşık olduğunu fark eden klişe yetişkin aşk kitaplarını da seviyor ve okuyorum. Ama bu kitapta çok daha fazlasını buldum ve bu da hoşuma gitti. Sanırım yaşlanıyorum artık:)
Kitap hakkında tek eleştirim şu olacak, kitabın çeviri kısmı oldukça sorunluydu. Zaman kiplerinin değişip durması yada düşük cümleleri geçtim bazı kalıplaşmış deyişler dahi doğru çevrilmemiş dümdüz anlamıyla bırakılmış. Kitaptan çok şey alıp götürmüş bu durum. Yazım yanlışları vardı. Aynı cümle iki sayfa arayla farklı şekilde çevrilmişti vs. Tüm bunlar bana kitabı şuan 8 sevdiysem iyi bir çeviri ile kesinlikle favorilerim arasına girerdi dedirtiyor. Yazarın telif hakkı Epsilon da olduğu için üzgünüm çünkü merak ettiğim başka kitapları da vardı ama bu çeviri ve düzelti ile heba olacaklarından korkuyorum ama neyse.
Sonuç olarak ben sevdim tavsiye ederim.
Herkese iyi okumalar..
·
54 views
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.