Gönderi

136 syf.
10/10 puan verdi
·
Read in 6 days
Hugo bu eseri 27 yaşında bir gençken kaleme almış. Ancak eser basılırken adını gizlemiş. Bunun nedenini, kitabın yeni basımında kitaba eklenen piyes kısmından anlıyoruz zaten. Fransa'nın karanlık ve kanlı yılları üzerinden onlarca yıl geçmesine rağmen bazı çevreler hala bu 'idam karşıtı' eserden rahatsızdır. İşte Hugo, kitabın başlangıcına iliştirdiği bu oyun kısmında bu rahatsızlığı okura hissettiriyor. Çok zekice... Kitap iki ayrı önsöz barındırıyor. İlki için 'dibace' diyebiliriz. Yani sade ve yalın bir başlangıç metni. Ama ikinci önsöz (1832 yılında eklenmiş) tamamen kitabın yazılma amacını anlatıyor. Beni kitapta en çok etkileyen kısım bu ikinci önsöz kısmı oldu. Kitabı okumasanız bile sadece bu ikinci önsöz kısmını mutlaka okumanızı tavsiye ederim. Günümüzde de sık sık gündeme gelmekte olan 'idam cezası' cezayı alan kişinin penceresinden nasıl görülüyor, nasıl hazmediliyor, etkili üslup sayesinde bunları çok çarpıcı bir şekilde kahramanla birlikte yaşıyorsunuz. Günün siyasi rüzgarlarıyla çılgına dönen halk nasılda sokaklarda birinin giyotine yatırılmasını bekliyor şaşkınlıkla okuyorsunuz. O kalabalıklar ki, daha dün çarşıda pazarda karşılaştığı, aynı iş yerinde çalıştığı kişi idam cezası aldığında büyük bir fanatiklikle nasıl da 'o gün'ün gelmesini bekliyor. O 'büyük icat' giyotin tezgahı altına yatırılan kendisi olmadığı sürece kimin yattığını umursamayan kalabalıklar... Fransa'da bu idam cezasının kaldırılması şöyle olur: Dönemin siyasileri, bakanları idama mahkum olduklarında yine bir diğer siyasetçilerin 'acıyarak' bu cezanın insanlık dışı olduğu kanaatine varır. Peki o kadar kesilen, doğranan insana ne oldu dersiniz? Acaba hangileri hatırlanıyor şimdi? Mahkemede idam kararı mahkumun yüzüne okunduktan sonra nasılda hapishane müdüründen gardiyanına kadar herkes mahkuma 'bey' demeye başlıyor. Belki de en acı şeydi bu, kitapta dikkatimi çeken. Hüküm verilip kalem kırılana kadar sizi köpek yerine koyan 'insan'lar kellenizin kör bir bıçak tarafından alınması kesinleşince size 'acıyarak' bakıyorlar. Çok acı...Kanımca. Bir diğer çok acı bulduğum kısım ise, mahkumun küçük kızı ile görüştürülmesi. Kucağına oturduğu adamın birkaç saat sonra öleceğinden habersiz olan küçük kız o kişinin babası olduğundan da habersizdir. Kitap hakkında yazılacak sayfalarca şey bulunabilir. Ama anlatılacak yegane tema şudur: İdam, her ne şekilde olursa olsun, insanlık suçudur. Ve mahkum edilen sadece kellesi alınan kişi değil onun tüm ailesidir.
Bir İdam Mahkûmunun Son Günü
Bir İdam Mahkûmunun Son GünüVictor Hugo · Türkiye İş Bankası Kültür Yayınları · 2023121.6k okunma
··
35 views
Bu yorum görüntülenemiyor
Eren Baki okurunun profil resmi
Spoiler bile vermişsin:) inceleme güzel olmuş teşekkür ederiz;)
Yüceyurt okurunun profil resmi
Çok vakit kaybetmeden okumalısın kardeşim :)
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.