Gönderi

96 syf.
10/10 puan verdi
·
Beğendi
·
6 günde okudu
Suda Yanan Ateşlerin Ressamı
Tesadüf mü bilmiyorum ama bundan önce okuduğum kitap olan
Germinal
Germinal
'de mekanların çoğu kurgusal olsa da bir noktada Montsou'lu işçiler grevde olduğu için Belçika'nın Borinage madenci kasabasından Belçikalı işçi getiriyorlardı. Burada da Vincent'in babası gibi din adamı olmak isteyip vaiz olarak Borinage'da Wasmes madenci topluluguna atandığını okuduğumda çok şaşırdım çünkü isim tanıdık geldi. Gerçekten de aynı yermiş. Vincent buradaki madencilerin halini görüp çok etkilenmiş, onları çizmeye başlamış ve çizdikçe rahatladığını hissetmiş. Sefaletten kırılan madencilere cennet vaadetmekten başka bir şey sunamadığı ve yardımcı olamadığı için kilise sözleşmesini yenilememiş ama o gönüllü olarak kalmış ve madencilerle madene inmeye, yeri geldiğinde onlarla aç kalmaya devam etmiş. Ressam olmaya da madencilerin arasında kaldığı Ağustos 1879 ve Ekim 1880 arası dönemde karar veriyor, burada kaldığı ev de Belçika'da ve bir müzeye dönüştürülmüş, hâlâ ziyaret edilebiliyor. Van Gogh'un resme başlamasının nedeni madencilerle kaldığı dönemde 9 ay ailesiyle hiç iletişim de kurmadığı ve depresyona girdiği dönemin ta kendisi. Fakat burada füzen yani kömür kalemle çalışıyor ve alt tabaka vatandaşları model olarak kullandığı dönemde de karakalem ve sulu boyayla devam ediyor. Asıl yağlı boyaya geçişi, onu resim yapmaya teşvik eden ve baktığında çok huzurlu hissettiğini hatırladığı sanat galerilerindeki tablolar, kendine usta bildiği eski ressamlar ve ona eğitmenlik yapan akrabası Mauve oluyor. Zaman geçtikçe bu karamsar renk paletlerini bırakıp ünlü tablolarında kullandığı canlı renk paletine geçse de iç dünyası da bir o kadar kararmaya devam ediyor. Başlarda madencilerin sefaleti ve acısını karamsar ve kömür karası tonlarda aktaran ressam, artan iç sıkıntısı ve bozulan ruhsal dengesiyle sanki kendi huzurunu arayıp bulamadığı için kendi yaratmak ister gibi daha renkli palete ve doğa, manzara resimlerine geçiş yapıyor. Onu resme teşvik eden psikoloğunun da bunda etkisi var, ki asıl bu teşvikin van Gogh'un ölümüne neden olduğu düşünülüyor. Zira bir günü depresyon, panik atak, içki komasına varan içki tüketimi ve krizlerle geçen ressam tek çare resime tutunuyor ve en çok sıkıntı çektiği dönemde 1 yıldan çok daha kısa bir sürede 200'den fazla yağlı boya tablo ve yüzlerce eskiz yapıyor. Ruh ve sinir hastalıkları hastanesinde yaptığı en çok bilinen Yıldızlı Gece tablosunu dahi bir hata olarak görüyor ve yapıtlarındaki bu mükemmeliyet arayışı da kesinlikle depresif haline iyi gelmiyor. Her halükarda 10 yıl gibi çok kısa bir sürede tarihe adını kazımış, yaşarken sadece 1 tablosu satılmış, kardeşi hariç kimse tarafından tam anlaşılamamış, boyun eğdiği kaderine rağmen güzellikler yaratmaya çalışmış, ruhunu iyileştireceğini düşünen hiçbir aşk girişimine karşılık bulamamış ve yalnızlığından sürekli buhrana girmiş ve kısacık ömründe gün yüzü göremeden göçüp gitmiş birinin en az sen ve ben kadar gerçek hikayesi. Ressamın hayatını başına gelenler, aile ve çevre ilişkileri ve o dönemlerde yaptığı ünlü resimleri ile el ele götüren bu kitabı oldukça başarılı buldum.
Van Gogh
Van GoghKolektif · Hayalperest Yayınevi · 2017216 okunma
·
28 görüntüleme
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.