Gönderi

88 syf.
8/10 puan verdi
·
Liked
Merhaba.... Sizlere Alain Badiou ve Nicolas Truong’un "Aşka Övgü" adlı kitabını tanıtmak istiyorum. Bu kitap, yani "Aşka Övgü" felsefe ile aşk arasındaki ilişkiyi, çeşitli filozofların ve psikanalistlerin aşk konusundaki görüşlerini tartışır. Aşkın sadece romantik bir duygu olmadığını, aynı zamanda felsefi ve evrensel bir deneyim olduğunu iddia ediyor ve bu konuyu derinlemesine inceliyor. Bu kitabın ana temalarına ve yazarların yaklaşımlarına birlikte göz atalım. Öncelikle, felsefecilerin aşk konusundaki düşüncelerine dair bir iki birşey söylemek istiyorum. Arthur Schopenhauer ve Soren Kierkegaard gibi filozofların aşk hakkında ne düşündüklerini ele alan bir kitap... Schopenhauer, aşkı insan türünün devamı için gerekli olan ama anlamsız bir tutku olarak görürken, Kierkegaard aşkı insan deneyiminin en yüksek aşamalarından biri olarak kabul ediyor. Kierkegaard’ın aşkı estetik, etik ve dinsel evreler olarak üç aşamada değerlendirmesi, bu konudaki derin felsefi tartışmaları ortaya koyuyor. Felsefecilerin Aşkla İlişkisi: Schopenhauer, aşkı insan türünün sürmesini sağlayan, değersiz bir tutku olarak görür. Kierkegaard ise aşkı öznel deneyimin en üst evresi olarak değerlendirir, aşkın estetik, etik ve dinsel evrelerini açıklar. Platon'a göre aşk, evrensel bir İdea'ya ulaşma yoludur. Güzel bir bedene duyulan aşk bile İdea'nın düşüncesine doğru bir adımdır. Badiou, Platon'un bu görüşünden etkilenerek aşkı, rastlantının tekilliğinden evrenselliğe geçiş olarak görür. Jacques Lacan, cinsel ilişkinin olmadığını, çünkü cinsellikte herkesin kendi zevkiyle ilgilendiğini söyler. Aşk, bu ilişkisizliğin yerini tutan şeydir. Lacan’a göre aşkta özne, kendinden öteye, ötekinin varlığına erişmeye çalışır. Emmanuel Levinas'a göre aşk, ötekinin varlığında farklılık deneyimini içerir. Levinas, aşkın etik bir duygu olduğunu savunur. Badiou, aşkın etik bir deneyim olmadığını, aksine aşkın dünyayı farklı bir bakış açısıyla deneyimleme ve kurma önerisi olduğunu savunur. "Aşka Övgü", aşkı sadece bir duygu değil, evrensel bir felsefi deneyim olarak ele alan derin bir çalışma. Badiou ve Truong, aşkın bireysel deneyimden evrenselliğe nasıl geçebileceğini, aşkın dünyayı anlama ve yeniden kurma sürecindeki rolünü yazdıkları bu kitapla güzelce anlatıyor... Bu kitap, okuyuculara aşkın farklı boyutlarını keşfetme fırsatı sunarken, aşkın insan yaşamındaki yerini ve önemini de yeniden düşünmeye davet ediyor. Elbette kitaba dair eleştirilerim var... mesela; Badiou, Platon’un İdea’ya ulaşma konsepti üzerinden aşkı evrensel bir değer olarak ele alırken, bu yaklaşım bazı okuyuculara fazla soyut ve gerçeklikten uzak gelebilir. Aşkın daha somut ve günlük yaşamla ilişkili boyutlarına daha fazla yer verilmesi gerektiği düşünülebilir. Lacan, cinsel ilişkinin aslında var olmadığını ve aşkın bu ilişkisizliğin yerini tutan bir şey olduğunu savunur. Bu görüş, bazı okuyucular için anlaşılması zor ve tartışmalı olabilir. Kitabın bu bölümlerinde daha açıklayıcı ve somut örneklerle desteklenmesi, kavrayışı kolaylaştırabilir. Levinas’ın aşkın etik boyutuna olan vurgusunu reddederken, kendi görüşünü ön plana çıkarıyor. Ancak, bu yaklaşım, farklı perspektiflere yeterince açık olmayabilir. Kitabın, Levinas’ın görüşlerine daha fazla yer vererek, farklı bakış açılarını daha dengeli bir şekilde sunması gerektiği düşünülebilir. Badiou ve Truong, aşkın felsefi temellerini detaylı bir şekilde ele alırken, okuyuculara günlük yaşamlarında nasıl daha anlamlı ve derin bir aşk yaşayabilecekleri konusunda yeterli pratik öneriler sunmuyor. Kitabın, teorik tartışmaların yanı sıra, pratik öneriler ve gerçek yaşamdan örneklerle desteklenmesi, okuyucular için daha faydalı olabilir. Sonuç olarak, "Aşka Övgü" aşk üzerine düşünmek isteyen herkes için temel bir kaynak olsada bu eleştiriler unutulmamalı. Bu kitabı okumanızı ve aşkın felsefi derinliklerini keşfetmenizi tavsiye ederim. Aşk, Badiou'ya göre, iki kişinin farklılıklarından hareketle dünya deneyimini yeniden kurma ve yaşama önerisidir. Aşk, sadece bireysel bir deneyim değil, evrensel bir değere sahip bir karşılaşma olarak görülür. Aşkın, dünyayı farklılık prizmasından görme ve anlamlandırma potansiyeli vardır ve bu, aşkın felsefi önemini vurgular.... Keyifle okuyunuz.....
Aşka Övgü
Aşka ÖvgüAlain Badiou · Can Yayınları · 2017702 okunma
·
1 plus 1
·
308 views
♪Elif okurunun profil resmi
İnanılmaz. Aşkın felsefe ile bu derece kilit anahtar uyumu olduğunu bilmiyordum. Eline sağlık cemo abim. Fazlasıyla açıklayıcı olmuş. Yalnız kafama şu takıldı. Aşkı evrensel yapan düşünceler değil mi? Yani öyle olması gerekiyor 😁
cemo okurunun profil resmi
Ben ne bileyim git bi aşık olana sor 😁😁 ben tam aşık olacağım her seferinde bi gülme tutuyor 😂😂
1 next answer
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.