Gönderi

Saçları dağınık, terlemiş, gülümsüyor, sarhoş… gömleği açık, gazel okumakta, elinde bir sürahi. Nerkis gözü kavga arıyor, dudaklarından teessüfler dökülmekte,,, dün gece tam gece yarısında yastığımın baş ucuna gelip oturdu. Kulağıma eğildi de hüzünlü bir sesle “Ey eski âşıkım, uykun mu var?” dedi. Bir ârife böyle bir gece şarabı sunulur da artık şaraba tapmazsa aşk kâfiri olur. Yürü be zahit, tortulu şarap içenleri kınayıp durma. Bize Elest günü bundan başka bir armağan vermediler ki. Kadehimize ne döktüyse içtik, ister helâl cennet şarabı olsun, ister haram şarap! Şarap kadehinin gülümsemesiyle sevgilinin büklüm büklüm saçları, Hafız’ın tövbesi gibi nice tövbeler bozdu..
·
14 görüntüleme
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.