Entellektüel tefecilik diye bir olgu var. Türkiye’de İlber, Dücane, Celal, Mustafa Öztürk vs. pek çok isim sayılabilir. Bunlar zeki pazarlamacılar. Kimin hangi duygu ve düşünceye ne kadar ihtiyacı olduğunu, ihtiyaçların değişkenliğini, tahsilatın nasıl yapılacağını bilen adamlar.
Bunlar, halkların çoğunluğunu oluşturan tembel cahillere bir miktar detay lüzumsuz bilgi, ters çıkarım, çarpıcı metafor, hızlı tüketilebilir veri sağlarlar. Tahsilatları ağır olur. Geçimleri bunun üzerinedir. Cahil çoğunluk gönüllü bir şekilde istismara açıktır çünkü tembeldir.
Bazen arada adamlar duyarsınız, yahu bu adamlar düpedüz sallıyor ya da adam felsefe diye filanca kitaptaki çıkarımları kendisininmiş gibi pazarlıyor derler. Bakarsınız bu tespiti yapan adamlar konunun uzmanı ama kendilerini pazarlamadıkları için araya kaynar giderler.
Dikkat edin bunlar çok özgüvenli ve emin konuşur. Karşılarına çıkan onları yücelten figüranlar veya yanlarında onlara omuz veren sunucular bulunur. Çünkü onlar da nasiplenir. Kibirlidirler çünkü bu da oyunun bir parçasıdır, cahil tembeller bayılırlar kibirlilerin tekebbürüne.
En son parlatılan Kemalist çocuk cahil ama abilerinden taktik almış, nasıl kitle büküleceği biliyor. Kibir, emin iddialar, karşısında ona cevap veremeyecek muhataplar vs. Alkışlar alkışlar alkışlar. Halbuki yazık ediyor kendine. Akletse, cahillere kendini çatır çutur yedirmez.
Tarihte gerçekten kurucu metinler yazmış, idealler ortaya koymuş, kaliteli nesiller çıkarmış ve onlarla dünyayı etkilemiş, değiştirmiş isimlere bakın. Hak ya da batıl, samimi olduklarını görürsünüz. Kendilerini değil fikirlerini ortaya koyarlar ve gerçekten bedel öderler.
Piyasa böyle olduğu sürece bu adamlar ve benzerleri daha çok tezgah kurarlar. Her zaman derim, bize lazım olan şey süperstar alimler, entellektüeller, bilim insanları falan filan değil. Tembellikle mücadele etmeli ve halkımızın ortalama kalitesini artırmalıyız
Tarihte bunun örnekleri çok. Dünyevi ve uhrevi hedeflerle büyük bir kitleyi disipline sokan İslam ciddiyeti, baş tacı edilmeli. Dünyevi hedeflerle bir dönem Tacitus’un tembellikle suçladığı Almanları dönüştüren Prusya vb. örnekler de incelenmeli. Yoksa tembel alkışlar, alkışlar…
Hüseyin Gökalp