Gönderi
"Bir kent kırgını için yapılacak en akıllıca șey bașkentin göbeğinde oturacak yerde, kırlara, köylere, uzaklara gidip oralara yerleşmektir. Ama o zaman da bir kent kırgını olmaktan çıkardım. Oysa ben kent kırgınıydım ve öylece de kalmak zorundaydım. Başka bir şey olmak elimde değildi. Çünkü bu sözünü ettiğim günlerde yalnızca naylon torbalar, temel çukurları kazan greyderler ve sekiz on katlı blok apartmanlar değildi bilmediklerimiz. Yeryüzünde işlerin iyi gitmediğini sezip de insanların ve yaşamın böyle olmaması gerektiğini düșünmeye başlar, filozofluğu da edilgin bir durum saydığınızdan küçümseyecek olursanız, size başvuracağınız bir tek yol kalırdı: Kent kırgını olmak. Çünkü daha önce de anlattığım gibi, birçok șeyden haberimiz yoktu. Camus'nün kitapları bile dilimize çevrilmemiști daha. Başkaldırmayı olsun nereden bilecektik."
Haziran'ı bitirip de kapağını kapatmak, çok sevdiğim bir dostumla bir daha görüşmemek üzere vedalaşmak gibiydi benim için... Artık Selçuk Baran'ın benim için yeni olan bir kitabını okuyamayacağım için buruk, bütün külliyatını bitirdiğim için gururluyum. Hiç okumayan arkadaşlarım varsa, onlar da çok şanslı. ️
Baran'ın duru Türkçesini ilmek ilmek işlediği yirmi bir öykü, yirmi bir dünya, yirmi bir pencere var bu kitapta... Sizi "an"ın içine sürükleyen yazarlar vardır hani, Selçuk Baran o yazarlardan işte. Onun satırlarını okurken çiçekli bir porselen tabağı kırıyor, yağmurda kanat çırpan kuşları duyuyor, balkona uzanan leylak dallarını kokluyor, küçük bir apartman dairesine sıkıştırılmış bir dolu gereksiz eşya içinde boğuluyorsunuz. Hayatın içinde çoğu zaman fark edemediğimiz birçok detayı özümseyerek, hissederek kucaklıyoruz bu satırlarda. "Evet" diyoruz, "işte bunu ben de hissetmiştim aslında. Ben de en az bir kere hayatımda böyle düşündüğümden eminim." Yalın ve güçlü anlatımı ise daha çok çekiyor sayfalara bizi. Her kitabını çok sevdim. Yazarı okumaya yeni başlayacak arkadaşlarım için; Tortu, Güz Gelmeden, Bozkır Çiçekleri, Anaların Hakkı, Arjantin Tangoları ve Haziran, bu sıra ile okumalarını tavsiye ettiğim eserlerdir. Şimdilik hoşçakal sevgili Selçuk Baran, bir gün eminim yeniden kaybolacağım o tılsımlı satırlarında...
·
68 views
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.