Gönderi

108 syf.
·
Not rated
Eser miktarda spoiler içerir
Lüzumsuz Adam Sait Faik’in 14 öyküden oluşan kitabı. Öykülerin hepsiyle ilgili bir şeyler yazmasam da, sevdiğim bir öyküyle ilgili -kendime hatırlatma olsun diye- birkaç cümle yazıp incelemeyi tamamlayacağım. Kitapta sevdiğim ilk öykü; kitabın ortalarında olan “Kaçamak, Papağan ve Karabiber” öyküsüdür. Fatma adında eski mahallesinden kurtulup aynı mahalleden kalburüstü bir adamla evlenen ve üst mahalleye taşınan ancak aklı hâlâ eski mahallesinde olan bir kadının kısacık öyküsünü anlatıyor. Fatma, evlendikten sonra eski mahallesinden kopmamış, sık sık ziyarete gitmektedir. Ziyarete gittiği hasta bir yakınını doktora götüreceğini söylemiş. Bunu duyan kıskanç bir arkadaşı duyduklarını abisine söylemiş. Abisi de kocasına “Siz artık bizi tanımazsınız, doktorlar moktorlar…” minvalinde bir şeyle söyleyince gözü dönen koca Fatma’yı bıçaklayıp öldürmüştür. Bunun haberini yapmak için mahalleye gelen gazeteciyle konuşan abi de katilin aslında koca değil de, kendisi olduğunu söyleyip ara ara da “Ben mi öldürdüm canım?” kendini de temize çekip vicdanını rahatlatmaktadır. Kendini temize çekme anları
Sabahattin Ali
Sabahattin Ali
‘nin #13854816 alıntısını aklıma getirmişti okurken. Diğer sevdiğim öykü ise “Papaz Efendi”. Kendisini doğaya adayan halk tarafından sevilmeyen bir papazın öyküsü. Papaz aykırı bir papazdır. Toprakla ilgilenir. Toprakla ilgili düşüncelerinin tamamını okumadan direkt aklıma
Cengiz Aytmatov
Cengiz Aytmatov
‘un
Toprak Ana
Toprak Ana
kitabı geldi. Tam böyle düşünürken #243830870 ve #243831514 alıntılarındaki “Toprak Ana” sözcüklerini görmek şaşırtmadı doğrusu. Belki de en sevdiğim kitabı andırdığı için bu kadar sevmiş olabilirim bu öyküyü. Sait Faik’in öyküyücülüğüyle ilgili dikkatimi çeken şey üst perdeden yazmıyor. Bizim olaylara verdiğimiz tepkilerden oluşturmuş diyalogları veya iç sesleri. Yurdum insanının kurnaz, hesapçı ve daha başka birçok yönünü çok duru betimlemelerle koymuş ortaya. Bu düşüncem, kitabın son kısmında Sabahattin Kudret Aksal tarafından “Sait Faik’in Ardından” başlığıyla kaleme alınmış yazıda da doğrulanıyor. “Yazılarındaki o anlatılmaz sıcaklık, ilk tümceyle insanı hemen sarıveren büyü, bir bakıma duyguyla düşüncenin gerçeğini yakalamak için kendi kendisiyle yaptığı bir savaşımın sonucudur. İyice tanımadığı, gerçek yüzünü bilmediği, ne bir duygu ne de bir düşünceyi anlatmıştır.” (s.107-108) Bir de öyle bir yerde bitiriyor ki öyküyü hani biraz daha devamı olsa da okusaydık ya böyle bırakılır mı, diyebiliyorsun. Bu sitede kitapla ilgili daha incelikli incelemeler bulabilirsiniz ancak benden bu kadar. Keyifle okumalar…
Lüzumsuz Adam
Lüzumsuz AdamSait Faik Abasıyanık · Türkiye İş Bankası Kültür Yayınları · 20137.9k okunma
·
46 views
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.