Gönderi

536 syf.
·
Not rated
“Nar ağacı kitabı bir Kafkasya türkü olarak çok yakın ve sıcak duygularla okuduğum bir kitap oldu. İçeriğinde dikkatimi çeken güzel bir cümleye rast geldim. ‘𝐶̧𝑜𝑘 𝑔𝑎𝑟𝑖𝑝 𝐼̇𝑟𝑎𝑛’𝑑𝑎 𝑇𝑢̈𝑟𝑘𝑢̈𝑧, 𝑓𝑎𝑘𝑎𝑡 𝑇𝑢̈𝑟𝑘𝑖𝑦𝑒’𝑑𝑒 𝑎𝑐𝑒𝑚 𝑜𝑙𝑢𝑦𝑜𝑟𝑢𝑧.’ Bu sözler yabancısı olmadığım bir durumdu aslında, belki de bu yüzden unutulmayacak bir tesiri oldu benim için sanki Kızılbaş Türklerinin terk edilmişliğini daha iyi anlamış oldum. Kitapta baş kahraman Tebrizli Setterhan dostlarına İran toplumunda yeniliklerin çok az olduğunu ve burada zamanın çok yavaş ilerlediğini söylüyordu. Halk sanırım bu yavaşlığa adapte olduğu için eski şahlarını sürekli anıyor(Şah Nasreddin gibi)yeni bir rejim, bürokrasi ve sistemi hayal edemiyor. Humeyni devrimini bu yüzden hiç yadırgamadım aslında. Anlamadığım tek husus kitapta da bahsedildiği gibi bu kadar çeşitli kült anlayışına sahip bir ülkenin (Zerdüştlük gibi vs.)salt bir kült anlayışına bürünmesi ve devrime onay vermesiydi. Neyse olayın ileri boyutunu bırakıp asıl zamanına odaklanırsak kafamı karıştıran sadece İran toplumundaki rejim değil, Türk toplumundaki rejim de öyleydi. Hala Osmanlı hilafetindeki Türk toplumunun da İran toplumundan kalır yanı yoktu fakat aynı rejim sıkıntısı çeken iki toplumun biri rejimi radikal bir şekilde yok ederken, diğeri ise rejime böyle bir durumda sarılıp kurtulmayı ümit etmektedir. Sanırım zamanın yavaş ilerlemesinden ziyade milli şuurla alakalı bir durumdu. Savaşın Türk toplumuna getirisinin yıkıcı tarafı olduğu kadar yapıcı etkisinin olduğunu söyleyebilirim(Cumhuriyet gibi). Kitap bana bu farklılıkları ve ortak yanları Türk ve İranlı iki insanın karşılaşmasıyla anlatan didaktik bir kurguyla ilerleyen enfes bir kitaptı.”
Nar Ağacı
Nar AğacıNazan Bekiroğlu · Timaş Yayınları · 202127.6k okunma
·
56 views
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.