Gönderi

İspanya'nın sevilla şehrinde , alkazar sarayı bulunmaktadır. İspanyolların alkazar şeklinde söyledikleri kelime arapça'da el kasırdan gelir. Yani saray anlamına gelir. Mimarisi, bahçesi, peyzajı, ışığı ,kliması , ışık gölge oyunları endülüsün ve mağripin zillij sanatı insanı çok farklı bir duygu yaşatır. İspanyol sana tarihçisi der ki ; buranın restorasyonunu bir parça parça yapıyoruz. Bu tür büyük eserlerin restorasyonları kolay kolay bitmez. Çok eski bir yapı. Birçok şey denedik , farklı restoratörler getirdik. Esenler nasıl, renkler tutuyor mu diye baktık. Birçok şey denedik fakat bir türlü istediğimiz kıvamı tutturamadık. Duvardaki toprağın rengi, güneşin ışığı ile buluştuğu Zaman, ortaya bambaşka bir ışık çıkıyor. Ve şunu fark ettik , sadece binayı ya da binanın çeşitli parçalarını değil , bu ışığı da restore etmek zorundayız. Onun için özel boyalar yaptık. 1.200'lerde bu bina yapıldığı zaman sevilla'da kullanılan çok boyaları günü geri 1200 lerde bu bina yapıldığı zaman Sevilla da kullanılan kök boyalarına geri gittik. O boyaya en yakın kıvamı yakaladığımız yerde endülüs'ün ışığını yakaladık. Bu, şu demek ; bir binayı restore ettiğiniz zaman sadece onun malzemesini, taşını, ağacını, harcını restore etmiyorsunuz. Bu eserin bir ambiyansı, ışığı , dokusu, kokusu var. Onu var eden ışığı da restore edemiyorsanız bir şeyler mutlaka eksik kalıyor. Yani endülüsün ışığını da restore ettiğiniz zaman Endülüs kendisini açmaya başlıyor. Sadece maddeyi ve formu değil, ruhu ve manayı da restore etmeniz gerekiyor. Kadim bir mekan ancak o zaman yaşamaya , nefes almaya ve ben buradayım demeye başlıyor.
·
17 görüntüleme
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.