Nasıl Bir Gelecek İstendiği Hakkında Büyük Bölünme
Sizinle sohbet ederken, duyduklarım yalnızca sizin söyledikleriniz değildir; önceki dönemlerden insanların hem sizinkilere paralel hem de saptamalarınızı protesto eden sözlerinin yankılarını da duyarım. Burada olağandışı hiçbir şey yoktur.
İşin kökeninde, çoğu medeniyet, geçmişi şimdiki zamandan ayırmamıştır:
ölmüş atalarıyla sürekli ve özenle yaptıkları konuşmalar, üzerine geleceklerini inşa etmeyi planladıkları temeli oluşturuyordu ve anlaşmazlıklardan da nasıl kaçınacaklarını böyle saptıyorlardı. Onlar için ölüler, yaşayanlar kadar canlıydı.
İnsanlar modernleştiğinde ve atalarından daha iyisini yapmaya karar verdiklerinde ise geçmişle bağlarının çoğunu koparır ve zamanın öksüz çocukları haline gelirler. Bir sonraki adımda ne yapacaklarını bilmeleri zorlaşır. Makineler bir intizam oluşturarak bu durumun yarattığı emniyetsizliği hafifletir, tahmin edilebilir sonuçlar üretecek bir dünya inşa edilir, her bir saatin önceden planlanmasını ve gün içinde her göreve belli bir yer verilmesini sağlayan zaman ölçerler vardır bu dünyada.
Ancak bir daha hiç geri dönmemek üzere akıp giden dakikaları endişe içinde izlemek, hayatı, zamana karşı hiç durmaksızın verilen bir savaşa dönüştürür; insan, değerli dakikaların en iyi şekilde nasıl geçirilmesi gerektiğine, tadının nasıl çıkarabileceğine dair sonsuz bir tartışmanın içinde kaybolur.
Dakiklik ve verimlilik, genel olarak köle terbiyecisine dönüşmüştür, insanları her güne daha fazla aktivite ve netice sığdırmaları için kırbaçlar, kişisel ritimlerini sabitlenmiş ve yaratıcısı bilinmeyen zaman çizelgelerine mahkûm etmeye zorlar.
İnsanlık daha da artan biçimde yalnızca imtiyazlarla değil, aynı zamanda mizaçlarla da bölünüyor:
intizama ve düzene sokulmuş bir yaşama değer veren, toplumun kendisi için ayarladığı düzene uymaktan memnun olan, böylelikle sürekli olarak kendi başına karar almak zorunda kalmayanlar ile ne zaman ne yapacağının kontrolünün kendisinde olmasını, her bir etkinliği kendi belirleyeceği hıza göre gerçekleştirmeyi, hayattan aldığı hazzın önemli bölümünün sürprizlerden, farklılıklardan ve doğaçlama olaylardan gelmesini isteyenler.
İnsanların nasıl bir gelecek istedikleri noktasındaki büyük bölünme işte budur.
Sayfa 151-152
19 görüntüleme
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.