112 syf.
8/10 puan verdi
Kesin Olmayan Dedikodu, Kesin Cinayet: Gerçekten Kim Yaptı?
İnsanların işlenecek bir cinayetin karşısındaki tavrı bu kadar umursamaz olabilir mi?
Bir insanın yok olmasına toplum mu sebep oldu yoksa kendisi mi?
İşte tüm bu soruların cevabını kırmızı pazartesi kitabında insanlara ayna tutarak, ustaca ve mizahi bir dille anlatmış 
Gabriel Garcia Marquez .
Santiago Nasar, kasaba halkının gözünde adeta bir dizi karakteri gibi, herkesin bildiği ve konuştuğu bir kaderi paylaşıyor: Ölecek! Ama kimse ciddiye alıp ”Haydi bir şey yapalım” demiyor. Herkesin dilinde aynı cümle “Santiago bugün ölecekmiş.” Ancak kimse bu durumu Santiago’ya iletmemiş. Çünkü herkesin kendince daha önemli işleri var mesela; Kimisi market alışverişi yapacak, kimisi kuaföre gidecek kimisi de dedikodu yapacak...
Peki, burada tek mağdur Santiago Nasar mı?
Tüm bu olayları okurken insanlara karşı nasıl önyargılı olduğumuzu da gösteriyor Gabriel Garcia Marquez . Cinayet işlenene kadar kimse ihtimal dahi vermiyor Santiago’yu öldüreceklerine sadece cinayet işleyeceklerini herkese söylemişler. Belki de toplumdaki insanlar tarafından bir tepki beklemişlerdir. Toplumun verdiği kayıtsızlık onlarda öldürme baskısını arttırmış olamaz mı?
Kitabın sonunda herkesin bildiği ve kayıtsız kaldıkları Santiago Nasar trajik bir şekilde öldürülüyor. Ve kasaba halkı hala “Ne yapalım olmuş bitmiş işte biz ne yapabilirdik ki suçlu biz miyiz? Dedikodularını yapmış…
Her ne savunma yapılmış olursa olsun bir insanın sadece yardıma ihtiyacı vardı. Ve toplum olarak her gün bekledikleri bu cinayeti beklemediklerini ifade ederek işlenmiş bir cinayetin suçuna ortak olmamışlar mıydı?
Yargılamak ve yok etmek anlamaktan ve onarmaktan daha kolaydır. Şimdi aynayı kendimize çevirelim. Çünkü bir insanın yok olmasına biz sebep olduk ve hepimiz suçluyuz. Bunun gibi olaylarda sessiz kalan susan herkes suçludur.
·
29 görüntüleme
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.