Gönderi
Puanım: 2/10
Aşırı övülen ama asla övülmesini hak etmeyen bir kitap daha. Galiba hayatımda bir bunda bir de "Bilinmeyen Kadının Mektubunda" ana kadın karakterle sempati kuramadım ve irite oldum. Bilinmeyen Kadının Mektubundaki ana karakter bir stalker ve manyaktı yine de beni zırlatmayı başarmıştı. Ama Anastasia beni ciddili gıcık eden bir karakter oldu. Asla arkadaşlık kuramayacağım biri. Okurken çığlık falan attırdı yani. Ama bu yönden sevdim. Çünkü ana karakterle istesende istemesemde empati kuruyosun. Anastasia ile de çok yönden empati kurdum ama yine de ona asla ısınamadım. Bu tamamen karakteriyle alakalı bir durumdu. Her zaman beğeneceğimiz bize uyan karakterler okuyamayız zaten. Ve aksina de Nate'e bayıldım. Bence dünyanın en tatlı erkeklerinden biri ve Anastasia'nın çoğu yerdeki tavrını asla hak etmedi. Aaron mahlukatına verilen imtiyazların yarısı şu nur yüzlü çocuğa verilmedi. Nate cidden on numara bir adam gözümde. Hikayeyi sırtladı götürdü, okuttu. Aaron'dan bahsetmek bile midemi alt üst etti. Adı batasıca gerzek herif. Anastasia'nın ona karşı bu kadar kör ve aptal oluşu -bazı hareketleri tamamen aptallıktı ve Anastasia asla aptal bir kız değil nasıl bu ezik manipülatöre kanıp durdu aklım dimahım almadı- kitabın kaldıramadığım yerlerindendi. Ayrıca kitapta yürüme engelli bir karakter olması çok iyi hissettirdi. Robbie çok eğlenceli bir karakterdi. Nate ile arkadaşlıkları ve takımdaki yeri hoştu. Takım demişken Anastasia'nın Nate'i kıskandırmak için resmen takımdaki her erken cinsiyle flört etmesi midemi bulandırdı. Anastasia'nın yaptıklarını bir erkek karakter yapıyor olsa taşlanırdı...Cidden durum bu. Kısacası puanım 2/10 o da Nate'imin yüzü suyu hürmetine. Akıcık konusunda kesinlikle akıcıydı çerezlik okunabilir ama sinir krizi geçirmeye hazır olun
·
39 views
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.