Gönderi

184 syf.
9/10 puan verdi
·
Read in 23 hours
Ben sizi tanrının gün ışığı gibi sevdim..
İnsancıklar
İnsancıklar
#spoiler içerir# İnsanciklar, ilk hali "Fâkir İnsanlar " olan kitap Dostoyevski'nin ilk kitabıdır. Yazar tarafından maddi olarak büyük zorluklar yaşadığı dönemde yazılmış ve bunun etkiside kitapta gorulmektedir. 1846 yılında kaleme alınan bu eser yazıldığı dönemde çok beğenilmiştir. Hatta dönemin ünlü eleştirmenlerinden Belinksi, kitabı okuduğunda "Yeni bir Gogol doğuyor" demiştir. Ancak Dosto'nun bu başarısı sonraki bir kaç kitabında aynı şekilde devam etmemiştir, bu durumda kendisine güvenini yitirmesine neden oluyor ve kitap yazmayi bırakıyor. 1849 yılında devlete karşı işlenilen bir suçtan dolayı yakalanıyor ve idama mahkum ediliyor. Tam idam edilecek, kurşuna dizilecek ve af çıkıyor. Ama bu durum onu kürek mahkumundan ve Sibirya'ya sürgünden kurtarmıyor. Dolayısıyla bir 10 sene kadar mahkum hayati var ve bu da dolayısıyla Ezilenler'i, Yer Altından Notları, Suç ve Ceza'yı ve Kumarbaz'ı getiriyor. Ve yaşadığı bu kötü deneyim aslında bu kitapların yazılmasına neden oluyor, böylece Dosto için ikinci bir dönem başlamış oluyor. .. Kitabı konuşmaya gelecek olursak da, kitapta Varvara Alekseyevna ve Makar Devuşkin arasında geçen mektuplaşmaları okuyoruz. Kitapta hayalperest ve buhramlı bir hayat süren Makar Devuşkin'in hayat içerisinde yaşadığı buhran ile gerek fiziksel gerekse somut acıların nasıl dışa vurulduğunu gözlemliyoruz. Kitapta yoksulluk ve bunun getirileri öyle güzel anlatılmış ki ben okurken her bir cümleyi içime kadar hissettim. Bazen ne yazık ki para saygıyı da itibarı da kazanıyor. (Ben bunu kendi hayatımda sonuna kadar kabullenemiyorum, kabullenmiyorum.) Yoksulluk ise bir illet gibi insanın yakasına yapışıyor. İnsanları bulundukları statüye göre yargılamak bana hep yanlış gelmiştir ama kitabın başından tutun da sonuna kadar bunu okuyoruz. Bunun yanında kitaptaki bir diğer konu ise Makar ile Varvara arasındaki aşk. Aslında aşk demek de ne kadar doğru ki, bana aşktan ziyade Makar'ın Varvara için hissettiği aşkın çok ötesinde bir duygu gibi geçti. Son olarak şunu da söylemek istiyorum Makar'ın Varvara'ya yazdığı mektupta geçen bir cümle: "Ben öleceğim Varenka, hemen öleceğim! Benim kalbim kaldırmaz böyle mutsuzluğu, ben sizi tanrının gün ışığı gibi sevdim." İşte bu cümle Makar'ın Varenka için hissettiği duygunun, fedakarlığın, sevginin, aşkın büyüklüğünü gösteriyor. Peki Varenka bu duyguyu haketti mi? Bence hayır haketmedi, Makar'ın yazdığı mektupları giderken kaldığı odanın masasının çekmecesinin gözünde bıraktı ve Makar'ı terketti. Aslında kimse için bu kadar fedakarlık yapmamalıyız!!
İnsancıklar
İnsancıklarFyodor Dostoyevski · Can Yayınları · 202363k okunma
·
52 views
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.