Gönderi

İbn Teymiyye Vs Sapık sufiler
İbni Teymiyye, Mısır'daki ikameti ne kadar uzarsa uzasın, Şam'a dönmek niyetinde idi. Lâkin Allah. onun Mısır'daki ikametinin tahmininden daha fazla olmasını murad etmis ve kendisini burada ikinci bir imtihanla karşılaştırmıştır. Bu kez karşılaştığı imtihan, fakîh ve kelâm âlimleri vâsıtasiyle olmamıştır. Bu imtihan, büyük itibar sahibi olan sûfiler vasıtasıyla olmuştur. Salâhuddin Eyyûbî tarafından bu sûfiler için bir hânkâh yaptırılmıştı. Onlar, ibâdet maksadıyla buraya gelip gidiyorlardı. 723 H. yılında Nasıruddin b. Kalavun tarafından diğer bir hânkâh daha yaptırılmıştı. Bu hânkâhların, ileride açıklayacağımız gibi, İbn-i Teymiyye'nin hayâtına tesiri büyük olmuştur. Mısır'da bâzı sûfiler, Muhyiddin b. el-Arabî'nin vahdet-i vücût anlayışını benimsemeye başlamışlardı. Meselâ; Muhyiddin b. el-Arabî, bir dörtlüğünde şöyle diyordu: "Ey eşyayı yaratan nefsinde! Sen bütün yarattıklarını cemediyorsun yaratıyorsun oluşu sona erenleri sende Dar da sensin, genis de!" 632 H. yılında ölen Mısırlı İbnu'1-Fârıd, bu görüsün tesirinde kalanlar arasında idi. Keza, Mısır'da bâzı sûfiler, kendilerinin, nefsî terbiye ve ruhî olgunluk sayesinde Allah'ın zatı ile ittisal ettiklerini ve tekliften kurtulduklarını ileri sürüyorlardı. İbni Teymiyye, buna razı olamazdı. Daha önce Şam'da bâzı Rifâî sûfilerinin yapmış olduğu hokkabazlıklara razı olmamıştı. Orada da bu gibi görüş ve hareketleri ortadan kaldırmak için mücadele etmişti. Elbette Muhyiddin b. el-Arabî'nin görüşlerini de tenkid edecekti. Nitekim onun görüşlerine de hücuma başladı. Muhyiddin b. el-Arabî'ye hücum ederken düşünen bir akıl, güçlü bir dil ve cesaretli bir kalbe dayanıyordu. Muhyiddin b. el-Arabî'nin müridlerinden hem sûfiler, hem de halk arasında büyük bir itibar sahibi olan ve "Kitâbu'l-Hikem" adlı eserin yazarı İbni Ataullah es-Sikenderî, İbni Teynıiyye'yi birtakım sûfilerle birlikte Kahire kalesine gidip sultâna şikâyet etti. Sultan adliye binasında bir meclis topladı. İbni Teymiyye de kendisine güven içinde topluluğu yararak huzura geldi. Kendisine; "Bu insanlar senin için toplandı", denilince; "Hasbünallâhu ve ni'mel-vekîl = Bize Allah yeter, O ne güzel vekildir!" dedi ve hasımlarıyla münakaşaya girişti. Kuvvetli ifadesi ve getirmiş olduğu ezici deliller sayesinde muarızlarını altetti. Bundan sonra sûfiler, birçok toplantılar yaptılar. İbni Teymiyye ise onlarla karşılaşmaktan yılmıyordu. Daha sonra sûfiler, İbni Teymiyye hakkında şüpheyi çekecek şeyler ileri sürdüler. Çünkü o, Allah'dan başkasına sığınılamayacağını, Allah'ın kullarından hiçbir kimseden, isterse bu, âlemlere rahmet olarak gönderilen Hz. Peygamber olsun, medet umulamayacağını söylüyordu. İbni Teymiyye, bu sözü İbni Ataullah es Sikenderî ile münakaşa ederken söylemiş, hazır bulunanlardan bir kısmı da; "Bu sözde bir şey yoktur." demiştir. Başkadı ise, bu sözün sadece edebe aykırı olduğunu, fakat küfür olmadığını bildirmiştir. Mücâdeleler çoğaldığından devletin bu işte tahammülü kalmamıştı. Bu karışıklıklara son vermek için bunlara sebep olan adı geçen müsafiri susturmak gerekiyordu. Bu sebeple İbni Teymiyye'yi şu üç şey arasında muhayyer bıraktılar: İster İskenderiyye'ye, ister memleketi olan Şam'a, isterse hapishaneye gidecekti. İbni Teymiyye hapishaneyi tercih etti. Çünkü İskenderiyye veya Şam'a gittiği takdirde görüşlerini açıklamaması şart koşulmuştu. Dolayısıyla o, hapishane benim için daha iyidir, dedi. Böylece söz ve fikir hürriyetinin kayıt altına alınmasına razı olmadı. Ona göre kâinatı dolduran hürriyet; bir yerden bir yere gitmek hürriyeti değil, fikir, vicdan ve söz hürriyetidir. Gerçekten hür olan insan, fikir ve söz hürriyetini cisim hürriyetinden önce bilmelidir. Görüşlerini açıklayamadan bir yerden bir yere gitmek, akli ve ruhî bir esirliktir. Hapishanede insan hiç olmazsa bu esirliği hissetmez: Fakat talebeleri, onun Şam'a gelmeyi tercih etmesini istemişler. O da, 18 Şevval 707 H. yılında Şam'a gitmek üzere yola çıkmıştır; ancak bir konaklık yol gittikten sonra peşinden yetişip Devletin kendisini hapsetmeye karar verdiğini söylemişlerdir. Sanki Devlet erkânı, İbni Teymiyye'nin Şam'a gidip talebe ve dostlarının arasına düşünce, onların zorla kabul ettirdikleri şartların dışına çıkacağını hissetmiştir. İbni Teymiyye tekrar mahkemeye getirildi. Bu kez kadılar arasında onu yakinen tanıyan, her ne kadar görüşleri alışılmış olan şeylere aykırı ise de, ihlâs ve imanından şüphe etmeyen bir bilgin vardı. Bu zat, İbni Teymiyye'nin takva timsali olduğunu, takvanın ise ruhlarda büyük bir tesiri bulunduğunu biliyordu. Nihayet kadılar, onun davranışlarında suç teşkil edecek bir şey bulunmadığına karar verdiler. Bunun üzerine kadılardan bazısı onun hapiste kalmasına itiraz etti ve bu görüş münakaşa edilirken İbni Teymiyye; "Ben hapishaneye gidiyorum!" diyerek durumu kurtardı. Hapsedilmesine muhalif olan Nuruddin ez-Zevâvî; "Kendisi için elverişli olan yerde bulunuyor." dedi. Bazıları da ona; Devlet, İbni Teymiyye'nin hapsedilmesinden başka şeye razı olmuyor, diye cevap verdiler.² 223 Bundan sonra İbni Teymiyye, kadılara ait olan hapishaneye kapatıldı ve kendisine hizmet edecek birinin yanında kalmasına izin verildi. Ibni Teymiyye, kendisini hapse mahkûm eden bu mücâdeleyi fakîhlerle değil, sûfilerle yapmıştı. İhtimal ki bu sefer, kadılar ona takdir gözüyle bakmışlardı. Çünkü kendileri de vahdet-i vücûd fikrini kabul etmiyorlardı. Bu fikir, İbni Teymiyye'nin bütün görüşlerinden daha sivri idi. Dolayısıyla onların nazarında İbni Teymiyye, İslâm'ı müdâfaa etmekte ve ona hücum etmemekteydi. Kuvvetli bir ifadeye sahip oluşu da göz önüne alınarak, bu sefer İbni Teymiyye kadıların merhametini kazanmıştı. İbni Teymiyye'nin bu seferki hapse atılışı, yanına talebelerinin gidip gelmesine mâni olmuyordu. Esasen bundan kısa bir müddet sonra kadılar ve fakihler meclisinin kararıyla serbest bırakılan İbni Teymiyye, Sâlihiyye Medresesi'nde ders vermeye başlamıştı. Hapishaneden çıktıktan sonra insanlar onun ilim meclisine akın etmeye başlamışlardı. Görülüyor ki bu mihnet, İbni Teymiyye'nin sûfilere karşı galibiyetiyle neticelenmiştir.
Sayfa 712 - İbni Kesir, c. XIV, s. 46.Kitabı okuyor
·
1 artı 1'leme
·
117 görüntüleme
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.