ABDAL ile APTAL*
● Abdal, (hali) değişen demektir, aptal değişmeyen, o nedenle ilki evrilir, ikincisi devrilir.
● Abdala malum olur, aptala bir şey olmaz.
● Aptal önemli olana değer verir, abdal değerli olana.
● Aptal hep haklı olmayı marifet bilir, abdal hep haklı olmamayı.
● Abdal nedene bakar, aptal sonuca, bu yüzden ilki ayılır, ikincisi bayılır.
● Kendine gelmek için aptal yerin sarsılmasına ihtiyaç duyar, abdal yüreğin sarsılmasına.
● Abdalın bizi yoktur, aptalın beni.
● Abdal us diye ısrar eder, aptal sus diye.
● Abdal anlar ve susar, aptal anlamaz ama yine konuşur.
● Aptal kendini bilmez başkasını bilir, abdal başkalarını bilmez kendini bilir.
● Abdal sorularıyla tanınır, aptal cevaplarıyla.
● Abdal durur ve düşünür, aptal düşünür ve durur, ne ki düşünen susar, duran susmak bilmez.
● Aptalın hâli bardağın içinde kaşık gibi durmaktır, abdalınki ise çayın içinde şeker gibi erimek.
● Abdal anlamak, aptal anlaşılmak ister, oysa ilkinin anlaşılmaya, ikincisinin anlamaya ihtiyacı vardır.
● Abdal düşünür uyuyamaz, aptal uyur düşünemez.
● Abdallar genellikle kördür, yani gözleri dünyaya kapalıdır, bu yüzden aptalların, yani gözü açıkların göremediklerini görürler.
● Abdal uzak görür yakın söyler, aptal yakın görür uzak söyler.
● Abdal mesud olmayı marifet bilir, aptal memnun olmayı.
● Aptal için başarmak önceliklidir, abdal içinse denemek.
● Aptala deki derler, abdala peki.
● Abdal sevdiğini beğenmek, aptal ise beğendiğini sevmek ister.
● Abdal bir fikrin tarafı olur, aptalsa taraftarı, o nedenle ilki savunur, ikincisi savrulur.
● Derin çelişkiler karşısında, abdal olan tarafsız kalır, aptal olan kayıtsız.
● Aptal bir oylamanın sonucunun oy birliği ile alınmasına sevinir, abdal oy çokluğu ile.
● İyiler aptal görünür, aptallar masum. Abdallara gelince, onlar görünmez.
● Abdala koltuğu, aptala kapıyı göster, ilki meşgul eder, ikincisi işgal eder.
● Abdal dünyadan kurtulmaya, aptal dünyayı kurtarmaya çalışır. En sonunda abdal kendine kavuşur, aptal dünyaya.
● Aptal yaptığından nadim olur, yere çöker, abdal tevbe eder, ayağa kalkar.
● Abdal olan güzelin peşinden koşar, aptal olansa çıkarın. Bu yüzden ilki acı çeker, ikincisi zarar eder.
● Güzel deyince aptalın aklına kadın gelir, kadın deyince abdalın aklına güzel.
● Abdal borçlu gibi sevdiğinden bedel ödemekten çekinmez, aptal ise alacaklı gibi sevdiğinden en küçük anlaşmazlıkta hacze gelir.
● Aptal zamanın ne olduğunu bilmez ama vaktin kaç olduğunu bilir, abdal zamanın ne olduğunu bilir ama vaktin kaç olduğunu bilmez.
● Abdal yaptığı kötülükten yapmadığı iyilikten pişman olur, aptalsa yaptığı iyilikten yapmadığı kötülükten.
● Aptal çoğu bulamadığı için üzülür, abdal azı bulduğu için sevinir. İlkinin nedeni hırs, ikincinin nedeni kanaat.
● Abdal sultanlardan uzak durur, aptal duramaz, o nedenle durmayı bilmeyenin yazgısıdır kullanılmak!
● Vazgeçmek için pes etmek gerekmez. Aptal yılınca pes eder, abdal yılmayacağını bildiği için vazgeçer.
● Abdal vasat değildir ama vasatta durmayı bilir, aptal ise vasattır ama vasatta durmayı bilmez.
● Abdal düşteyken uyarılınca uyanır ve utanır, aptal ise ne uyanır, ne utanır, sayıklamaya devam eder.
● Aptal çok kişiye az, abdal az kişiye çok değer verir, çünkü ilki ne verdiğini bilmez, ikincisi bilir.
● Aptal abdala aptal gibi davranır, abdal aptala abdal gibi.
● Abdal aptalın yanına düşse susar, ama aptal yine aptal aptal konuşmaya devam eder.
● Abdal abdalı bulunca susar, aptal aptalı bulunca aptal aptal konuşur.
● Dervişliğin şanındandır, abdal olan aptal olanı bağışlar.
● Abdal sözün hakikatinden etkilenir, aptal ise retoriğinden. Sen sen ol, aptal olma!
● Abdal sık ama yumuşak bir şekilde yere düşen kar taneleri gibi sükûnetle konuşur, aptal ise hınçla yağan sert dolu taneleri gibi öfkeyle.
● Maksadı ifade etmenin yolu üçtür: hakikat, mecaz, kinaye. Aptal hemen hakikatin üstüne atlar, abdal ise mecaz ve kinayenin ardına bakar.
● Aptal Batı'ya veya Doğu'ya, ya hayranlık duyar ya nefret eder, abdal ise ne hayranlık duyar, ne nefret eder, sadece anlamaya çalışır.
● Tanrı var mı?
Teist: var (%100)
Ateist: yok (%100)
Agnostik: olabilir (%50)
Aptal yanıtları, abdal soruyu anlamsız bulur.
● Bazı abdallar aptal, bazı aptallar abdal görünür. Abdal görünmek kolay, olmak zordur.
● Niçin etrafına bakınıyorsun ey talib, abdal da sensin, aptal da!
*OT Dergisi, Abdal ile Aptal, Haziran 2015