Hani derler ya, herkes kendi kaderini kendisi belirler. Hatta derler ya demeyeyim. Bunu bende derdim. Ama gelin görün ki inanıyor muydum buna? Hayır. Benim inancım sadece önümüze çıkan seçeneklerde yaptığımız seçimler sonucu kaderimizi belirlemekti.
Oysa Aykut abimiz herkesin dediği (tabii bizzat benim de dediğim) sözün doğruluğunu gösterdi.
Evet arkadaşlar, kaderimiz yani yaşadığımız hayatta olan her şey bizim elimizde. En ufak şeyler bile.
Kitabın başında ve içindeki bir kaç yerde katılmadığım yerler oldu evet, ama genele bakarsak benden bir şey almadı ve aksine çok şey kazandırdı.
Hayatın amacını öğrenmiş bulundum. Enerji denilen şeyi keşfettim. (Hatta şok etti.) Ego denilen şeyi yani kendimi tanıdım bizzat. Anın içinde kalmayı öğrendim. İstemek konusunda zaten bayaa iyiyimdir ama ara sıra düştüğüm 'umutsuzluk' halinden kurtuldum diyebilirim.
Aynı zamanda kitapta yürümeyen ilişkiler, olmayan para, ilerlemeyen kariyer, yalan söyleme hastalığı, sinir sorunu, özgüven eksikliği hakkında o kadar doyurucu bilgiler var ki. Resmen kitabı okuduğum süre zarfında daha dik yürümeye başladım. (güvensiz bir insan olduğum doğrudur ama yeneceğim..)
Kitapta yazan egsersizleri bu sabah itibariyle yapmaya bile başladım. Sonuca kendim bile şaşırdım. Güne daha dinç ve daha pozitif başlamıştım ve bu ders çalışan bir insan için devrimdir. Hatta egzersizleri not edip gerekli yerlere yapıştıracağım.
Son olarak da, kitapta olan egzersizlere kendi egzersizimi de eklemek isterim.
Eğer bir şeyi çok istiyorsanız, (ev, araba, sevgili vs.) o şeyde olmasını istediğiniz tüm özellikleri bir kağıda yazın. En ince ayrıntısına kadar. Sonra sürekli dualarınızda o kağıda yazdıklarınızı birebir isteyin. Sonuç harika olacak. (denenmiş ve tam sonuç alınmıştır.)
Bu arada bu kitabı bana hediye eden değerlime teşekkür ediyorum. (O kendini bilir.)
Kişisel gelişim seviyorsanız bu kitabı okuyun.
Eğer kişisel gelişim sevmiyorsanız bu kitabı MUTLAKA okuyun.
Keyifli okumalar...