“Bana soru sor artık
beni kurtarma konuştur
beni yaz geceleri patlayan sağanaklara bağışla”
dizelerini açıklarken insanın ilişkilerinde karşısındakini nesne olmaktan kurtarması gerektiğini ve bunun da ancak “soru” ile mümkün olacağını savunur İsmet Özel. Sorunun konusundan çok arkasındaki endişeyi önemsediğini belirtir.
“Sorulunca Söylenen” İsmet Özel’e sorulan sorulara İsmet Özel’in verdiği cevaplardan oluşmaz. Çünkü söylenenler hep cevap mahiyetinde değildir. Soruların “endişe”sine göre Özel’deki karşılığı söylenmiştir.Özel,Şiir Okuma Kılavuz’unda, şiir ile soruyu özdeşleştirir.(sf,145)Evreni muhatap alan şiirin evrende gedikler açan bir soru olduğunu söyler.Şiiri, evrenin haline karşılık bir cevap olarak görmez.Çünkü ona göre soru “etkin” cevap “edilgin” yapıdadır.Kendisini soruları cevaplayan olarak sunmadığı ve böylelikle pasifliği reddettiği için kitabın isminin “şairlik” vasfına bir gönderme olduğunu düşünüyorum.Bu açıdan kimi röportajların beni çok düşündürürken (Mesela Murat Belge ile yapılan (sf 16-26)) kimilerinin de çok güldürdüğünü söyleyebilirim.(Kadınca Dergisi ile (sf 94-116))
“Sorulunca Söylenen” farklı farklı gazete ve dergilerle yapılmış röportajlardan oluşuyor.Bunlar arasında Cumhuriyet, Hürriyet, Milliyet, Milli Gazete gibi gazeteler; Yeni Devir, Mâvera, Aktüel, Kadınca, İslam... gibi dergiler var. 1982-1999 yılları arasında gerçekleştirilen bu söyleyişilerin günümüze uzak olduğu düşünülebilir. Bunun yersiz bir düşünce olduğunu göreceksiniz.
“Yağmur yağarken yağmurdur
Sen yalnız senken sensin
Burada kalamazsın ve başa dönemezsin
gitmek zorundasın
kovalanan bir Yahudi gibi”
İnancından dolayı hep kovalanmış bir şair,yazar,idealist,dava adamı, bir Müslüman İsmet Özel. Neredeyse her mülakatında sabırla ve ısrarla yolunun hiç değişmediğini; aynı yol üzerindeyken sosyalist olduğunu ve yine aynı yol üzerindeyken İslamiyeti seçtiğini anlatmasına rağmen ne İslamcılara ne de Sosyalistlere yaranabilmiştir.Ama onun kapısı iki kesime de açık kalmıştır.Bunun içindir ki,İsmet Özel’in yurdunda*, evinde** iki zıt kutup da yer bulabiliyor.İsmet Özel’e ise İslamcı veya Sosyalist vb. olmamak bir bedel olarak karşısına çıkıyor, çıkarılıyor.O ise, buna bedel yalnızlığında, yıllardır Müslüman olarak yağmayı tercih ediyor.Kelime kelime,mısra mısra şiir olarak yağıyor.Yağmur neden rahmettir,anlatıyor...
İsmet Özel’i daha yakından tanımak isteyen herkese tavsiye ederim.Son olarak:
“Her söylenene değil “Sorulunca Söylenen”e kulak verin.”
İyi okumalar…
*”İnsan mısralarda,şiirlerde hiç kimsenin elinden alamayacağı bir “yurt” bulur. Böyle bir yurdu olmasından dolayı güven duyar”(Şiir Okuma Kılavuzu,34)
** “Evimiz barkımız olur düşüncelerimiz. Yalnız düşüncelerimiz değil,inançlarımız,beklentilerimiz, yorumlarımız bütün bunlar içinde yaşayabileceğimiz şeyler haline gelir…” (Sorulunca Söylenen,197)