Bir kitabı okurken geçen sürenin hele de sevmeye başladıysanız ömrünüzden eksilen anlar demeden zevk alırsınız. Tamam iyi hoş da ben her satırın altını çizmekten okuyamıyorum ki . Bittiğinde rengarenk bir postit şöleniyle kitaplıkta karşımda duracak.:-))) Kitapların elime ulaşması sürecini #24556814 de anlatmıştım.
Ela Duygular da içime sindi.
'' Evet kıskanıyordum.
Ve bana anlattığı her masalın kahramanını öldürdüm''
yazan satırlar beni aldı, geçmişimi sorgulamaya, geleceğimi meraklandırmaya yönlendirdi. Masal kahramanlarım öldü mü öldürdüm mü ? Masallarım var mıydı ki benim? Hiçbir kitap taşıyamaz belki sırtımdaki hikayelerimin ağırlığını ama yine de umutlarımın tükendiğini hissettiğimde , sevdaya isim aradığımda hayatımı öldürmek mi daha kötü yoksa diriltmek mi emin olmadığımda şiir okurum. Girerim tüm satır aralarına , gözlerimi yumarım, adı geçer tüm sevdiklerimin içimden mutlu olurum.
Tıpkı
Ela Duygular da olduğu gibi.
Yazamam , anlatamam , dökemem bir yerlere bu sebeple bilirim ki : Haddime düşen tek şey hayranlıkla okumak.
Gönlünden geçenler her daim kaleminde hayat bulsun
Ne kadar güzel ifadeler bunlar. Ne desem eksik kalacak
Bu yüzden "Ne mutlu bana" demekten başka bir şey diyemiyorum.
İnşallah bu güzel yürekten çıkan bu güzel sözlere layık olurum. Allah razı olsun. İyi ki varsınız Ferah Hanım.