İmam Ali buyuruyor ki, "Resulullah'ın (s.a.a) şöyle dediğini duydum: Allah diyor ki: Fatiha suresini kendimle kulum
arasında paylaştırdım. Fatiha'nın yarısı benim ve yarısı da kulumundur. Kulumun istediği kendisine verilecektir. Kul 'Bismillahirrahmanirrahim' dediği zaman, yüce Allah, 'Kulum benim
adımı anarak başladı. Bu yüzden onun işlerini eksiksiz olarak
sonuçlandırmam, durumunu bereketlendirmem gerekli oldu.' der.
Kul, 'Hamd, âlemlerin Rabbi Allah'a özgüdür.' dediği zaman, yüce
Allah, 'Kulum beni övdü, elindeki nimetlerin benim katımdan olduğunu ve kendisine yönelen belâların benim lütfumla savıldığını
bildi. Siz şahit olun ki, ben dünya nimetlerine ek olarak, ona ahiret
nimetlerini de vereceğim ve dünya musibetlerini başından savdığım
gibi, ahiret musibetlerini de başından savacağım.' der. Kul,
'Rahmandır, Rahimdir.' dediği zaman, yüce Allah, 'Kulum benim
Rahman ve Rahim olduğuma tanıklık etti. Siz şahit olun ki, ben
rahmetimden onun payına düşen kısmı genişleteceğim, ona yönelik
bağışlarımı arttıracağım.' der. Kul, 'Din (karşılık) gününün sahibidir.'
dediği zaman, yüce Allah, 'Nasıl ki o, benim 'din (karşılık)
gününün sahibi' olduğumu itiraf etti, siz şahit olun ki, ben de hesap günü onun hesabını kolaylaştıracağım, onun iyiliklerini kabul
edeceğim, işlediği kötülükleri sileceğim.' der. Kul, 'Yalnız sana ibadet
ederiz' dediği zaman, yüce Allah, 'Kulum doğru söyledi, sadece
bana ibadet ediyor, siz şahit olun ki, bu ibadetine karşılık
ona öyle bir sevap vereceğim ki, bana yönelik ibadetinde ona ters
düşen herkes, ona gıpta edecektir.' der. Kul, 'Ve yalnız senden
yardım dileriz.' dediği zaman, yüce Allah, 'Kulum benden yardım
istedi ve bana sığındı. Siz şahit olun ki, işinde ona yardım edeceğim,
dara düştüğü zamanlarda imdadına yetişeceğim, felâketlere
uğradığı zaman elinden tutacağım.' der. Kul, 'Bizi doğru yola hidayet
et.' diye surenin sonuna kadar okuduğu zaman, yüce Allah, 'İşte
bu, kulumun hakkıdır, onun istediği verilecektir. Kulumun duasını
kabul ettim ve onun arzuladıklarını verdim. Korktuğu şeyden
güvene kavuşturdum.' der."