Gönderi

".... Beyaz zambakları düşünün. Hayata sımsıkı tutunurlar. Üstelik insanlar gibi kendilerine yapay hayatlar yaratmaya çalışmazlar. Öyle bir dertleri yoktur. Zambak zaten hayatın kendisidir, saflıktır, yaşamdır. Endişelenerek geçirmez zamanını. Su zambakları olur küçük göletlerde. Ömürleri yettiği kadar suya hayat verirler. Rüzgar kuvvetliyse üzülürler belki ama endişelenmezler, tedirgin olmazlar. Bazen oyunlar oynar etraflarını çeviren su. Yine de karakterlerinde kaygılanmak yoktur. Sevinir, üzülür, hatta ağlarlar bazen ama yaşamaya devam ederler. Ne olursa olsun ödün vermezler karakterlerinden, neyse odurlar. Don öldürse bile umurlarında olmaz. Ne kadar mutludur bir zambak! Saplantılı zihniyetlerle uğraşmayacaktır hiç. Mutluluk, aşk, vicdan, gibi takıntıları yoktur. Kendini hayatın akışına bırakmamıştır. Aksine, sımsıkı tutunmuştur hayata. Kendisi olmayı, hayatı yaşamayı öğrenmiştir."
Sayfa 210 - Aylak Adam Yayınları
·
10 görüntüleme
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.