Hatta, avrupalılar, bu işte o kadar ileri gitmektedirler ki, kendilerinin bir kısmı da güçten düşse, hemen onu da sömürge olarak düşünürler. Nitekim, Doğu Avrupa'yı, elli yıl boyunca, bir bakıma, Ruslara sattılar. Ufak bir direniş gösterselerdi; Fransızlar, İngilizler, Amerikalılar olmaz deselerdi; Avrupa'yı sen nasıl işgal edersin, çek git deselerdi, Rusya giderdi. Macaristan'da Rusya'nın işi neydi? Ruslar, çok realist politika izliyorlar. Bir direniş olmadığından kaldılar. Buna karşılık, Batılılar, Ruslardan tavizler kopardılar. Diyelim, Amerika, Ortadoğu'yu payı olarak aldı. Öbürlerinin Afrika v.b. kıtalarda gözleri vardı. Bu sebeple, Avrupa'nın yarısını bile feda ettiler. Eğer Rusya'da marksizm çökmeseydi, Ruslar, hâlâ oraları işgale devam ederdi. Demek ki, çıkarları uğruna, can yoldaşlarını gözlerini kırpmadan harcayan, kendi yarısını bile feda eden ülkeler, devletler, bizi, sırf avrupalıyız dediğimiz için, avrupalı olmak istiyoruz dediğimiz için aralarına alırlar mı? Bizi sömürge olarak düşünmekten vazgeçerler mi? Bunu böyle düşünmek, ham hayaldir. Avrupa bizi Avrupa Topluluğu'na almak istemiyor. Zaten Avrupa Topluluğu da tek Avrupa'ya dönüşecek gibi değil.