Gönderi

Sevdiğinize sevdiğinizi söyleyin
Sevgili dost, Bugün bir garibim ve hüzünlüyüm.Arkadaşlarimdan biri dayısının vefat ettiğini öğrendi benim yanımda.Karşı taraf hüngür hüngür ağlarken ben elimdeki telefonla ugrasmayi bırakmış ,donmuş tepki vermeyen arkadaşıma bakıyordum.Yanına koştum.Ve koşmamla telefonu yere fırlattı ağlamaya başladı.Böyle zamanlar uzun zamanlar.sadece hıçkırıklar hükmeder ortama.Ne yapacağını bilemezsin. Dilinde vefat eden için hayır duaları ve yıkılmış bu ruhu nasıl tedavi edebileceğini bilmeyen bir tutam çaresizlik... Onun için yapabileceğim tek şey ona sarılmakti.O geride kalan beş çocuğu düşündükçe ağlıyor ağlıyordu.Benim de tam bu sırada ağzımda kekremsi bir tat bırakan anılarım nüksetti.Kaybettiklerim.Atlattigimi sandığim ama her seferinde hatirlayinca... Pişmanlığımı hatırladım.Unutmayacağim bir pişmanlık! Halam...Halam uzun zamandir kanser hastasiydi.İlk evrede hastaligi vücuduna tam nüksetmedigi için normal birisi gibi hayatıni idame ettirebikiyordu.Ama ileriki yillarda durumu ciddileşti.Kanseri hastası olan halamı okul dersane dersane ev üçlüsü arasında ancak haftada bir ya da iki kere ziyaret edebiliyordum.O beni gördüğünde o kadar neşelenirdi ki adı Neşeydi ve adinin hakkini tam anlamiyla verirdi.benim ona vereceğim motivasyonu o bana kat be kat bana verirdi.Gurur duyardı benimle ve beni çok severdi.Durumu iyilesecek diye hep umutlaniyorduk hasta yakınları olarak ama zamanla vücudu kemoterapi kaldıracak bünyeden çok uzaklaşti.Benim ziyaretlerim de elimde olmayan şartlar dolayısıyla seyreklesiyordu okul ve gireceğim sınavın stresi yakama yapışmış kendimle cebellesiyordum.Halbuki ne zor sınavlar vardı. O hafta...O hafta gitme imkanım olduğu halde halamı 2. Kez ziyarete gitmedim.Ve o günün ertesi günü annem tarafından arandım.Evet o yüzden aranmıştım.Duyduğumda...Zor zamanlar... Emanetin teslim alinmasi,hepimizin sonunda yaşayacaği bir şey olsa da insan yakınına yakistiramiyordu.İnanamıyordu. Saatlerce sekerat halinde kalan ruh bedenden ayrılmıştı.O artık yoktu.Ben o ruhunu teslim etmeye hazirlanirken aslinda ölümün yaninda cok yapay kalacak seyler yüzünden uzun sure bir vicdan azabina ve kalp ağrısına sahip olacaktım.Onun son anlarında yanında olabilirdim.Olmalıydım diye uzun süre affetmedim kendimi. Bu insanin içine işleyen pişmanlık duygusu kimin bir yakını ölse gözyaşı şeklinde tekerrür etti.Ve aklımı başıma getirdi o hayattayken Onla daha fazla vakit geçirebilirmişim.Ona onu çok sevdiğimi söyleyebilirmişim.Sevdigini söylemek, değer verdigini hissettirmek çok mu zordu.Belki de o oyle düşünmüyordu bunu bilemem bildiğim şey,artık ona onu çok sevdiğimi söyleyemem o aramızdan ayrılalı çok oldu.Onun için dua edebilirim şuan. Geride kalan çocukları...Tecrübeler insanı bir anda olgunlaştirirmiş.İstemeden olgunlaştılar.Ama anne sızısı...Kim bilir ne fırtınalar var yüreklerinde göremediğim! Belki onlarda pişman bazı şeylerden. Ölümün yanina neyi getirirsen hafif kalıyor görüyor musun sevgili dost! Artık akıllandım ama sevdiklerimi sımsıkı tutuyorum sen de sevdigine sevdiğini söylüyorsun değil mi? .... Hayır mı ?lütfen geç olmadan yanlarina git ve onlara sıcacık sarıl,olur mu?
·
17 görüntüleme
Ömer Faruk okurunun profil resmi
Bu güzel yazı için teşekkürler sevgili dost.
Sena Ç okurunun profil resmi
Okuduğun için ben teşekkür ederim
Ahmet Asaf okurunun profil resmi
Öncelikle başınız sağolsun, benzer acıyı bende yaşadım. Geçen sene kışın ortasında iş yerinde tam da 10 gün izin almışken belim tutuldu, hastanede iğneyi yedik, daha doktor yanımda iken melek yüzlü anneannemin vefat haberini aldım. 1920 doğumlu 96 yaşında nur topu gibi edep, haya, şefkat, sevgi dolu biriydi anneannem. 2 hafta önce geleceğim elini öpmeye diye söz vermiştim. İznimi de almış gidecektim. Haber üzerine ağlayınca doktor bu halde gidemezsin Edırne'den taa Tokat'a dedi. Gerçekten gidecek durumda değildim, doğrulamıyordum ama inatla gideceğim dedim. Uçak saatlerini kontrol ettik o saatten sonra uçak yoktu, 89 model brodway arabamla gitmek de hiç akıl karı değildi, ki köylerde zaten 1-2 metre kar olduğunu arabayla gitmememi soyledıler. Zaten o halde o arabamla gitmem çok zordu, ne kadar istesem de arkadaşlarım müdürüme de haber vermek suretiyle gıtmeme engel oldular.. Ve canım anneannemin defnine katılamadım.Çağırdığı gün gitmeyip 10 gün ertelediğim için çok pişman olmuştum ama o artık gitmişti. Doyamadım ona. Ben küçükken çorbama ekmek doğrardı, bende sevmez küserdim, onu kaybettikten sonra her çorbama ekmek doğradım ama gelmedi, görmedi..İşte onun vefatı benim dünyaya bakış açımı, kişiliğimi, huyumu, her şeyimi değiştirdi. Gerçekten dünyanın 3-5 günlük bir han olduğunu, sevginin uzaktan kuru kuru değilde dolu dolu, bağıra bağıra yaşanması gerektiğini ve en önemli olgunun da sağlık olduğunu öğrendim.Acısı bir ömür içimi sızlatacak sanırım..onun için sevmeyi ve sevgiyi ifade etmeyi ertelemeyelim.. Maalesef babasına bile seni seviyorum babacım diyemeyen, sarılamayan bir toplumuz..Sevdiğinizi kaybetmeden sevginize, sevgilinize doyun ..
Sena Ç okurunun profil resmi
Allah razı olsun.Tüm vefat edenlere Allah rahmet eylesin.Doğamızın gereği mi bilmiyorum bir şey elden kaydiktan sonra değere biniyor.Elimizdeyken kıymetini bilmeyince elimizde acı dolu tecrübeler kalıyor.Ama Bu tecrübeler bize fazlasıyla bir şeyler öğretiyor.Yanımıza kalan tek kârı bu belki de.Siz de bunu deneyimlemissiniz benim gibi..kendinizi affetmeyi deneyin acınız azalacaktir biraz da olsa.Başınız sağolsun. Sevgiyle kalın...
1 sonraki yanıtı göster
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.