Hayatta genelde özenle yapacağımız işler için özel bir vakit ayırmak isteriz.Bu Özel vakitte sadece bu işe odaklanmak ve uzun uzadıya onla ilgilenmek...
Benim için değerliler kategorisine girmiş bu kitabın incelemesine, geniş bir vakitte baslamak isterdim ama anladım ki o geniş vakit olmayacak bu yüzden yazıya bir arkadaşı beklerken başlıyorum.Belki de başladigim yazı bir ev dönüşü bitmiş olur. En müsait zamanin şimdiki zaman olduğuna karar verdigime göre başlayalim.Anlatacaklarim var. Benim değil aslinda onun sana anlatacakları var.Hadi kulak verelim.
Sevgili X,
Ben sevgili dost'un
Benim için yazdıklarını balkonumdaki sardunyalara menekşelere okudum hepsinin yapraklarında bir kımıltı... Yazılanların kalpten geldiğini hissetmis olacaklar ki sevgi dolu kimiltilarla cevap verdiler senin namelerine. Ben okudum onlar onlar eşlik etti.Ben okudum onlar beğendi.Balkon manzaramin karşısindaki meşe ağacı bile kulak kesildi böyle alışılmışın dışında bir naiflikle karşilaşınca.
Sana oda arkadaşımdan söz etmiş miydim.Geçen seneki değil hayır. bu seneki olanı bilmezsin büyük ihtimal .Çok tatlı biri.Sıcacık bir kalbi var.Ona da anlattim seni.beni bilirsin bir şeyi seversem sınırım yoktur.Tüm çevre ögrenir.Nitekim yine öyle oldu Yazdıklarının ruhunu o kadar sevdim ki odada hatta evde bir hafta sevgili dostlar ile başlayan pasajlar okundu.Bazen ben okudum.Bazen o .Şiir tadinda cümlelerini okurken sesimizle ona kattigimiz tonlama bize keyifli zamanlar geçirtti.
Güldürdüğü kadar düşündüren şeylerin de yok değildi.Hayır ,senin cümlelerinin ulaşmak istediği hep bir amacı vardı.Okurken hissettim ve seni çok iyi anladım.
A söylemeden geçemeyeceğim.Duvarıma astığım Erdem Bayazıd şiirlerine kapı komşusu oldu samimiyetin.Yadirgamazsin umarim yeni yerini.
Sevgi dolu kalpten sevgi dolu kalbe temas ancak böyle bir mektupla mümkündü.Teşekkür ederim.
Sevgili X
Hayat bir koşuşturmadır gidiyor ve ben de bu koşuşturmacanin bir oyuncusu oldum kısmen. Çatma kaşlarını hemen , özümü unutmamaya çalışıyorum.Başarabiliyor muyum bilmiyorum ama deniyorum.Ara sıra kapılınca yanlış yönde esen rüzgara doğruluk sayacımı yokluyor yönümü rüzgara karşı çeviriyorum. Kalbimi niyetimi sık sık yoklamam lazım biliyorum.Niyet her şeyin başı değil mi zaten!
" Şu günlerde herkes sesini duyurabilmesi için hoparlörün sesini daha fazla açması gerektiğini düşünüyor.
Bense sadece senin duyabileceğin bir sesle fısıldıyorum kulağına."
Evet sen fısıldasan bile sesinin renginden ben seni duyuyorum.Uzak olmak mesele mi ki! Birinin seni anladığını hissediyorsan yalnız değilsindir .Senin de beni anladığını biliyorum.Anlaşılmak anlaşmak ne güzel şey!
Buradaki hayatımı merak ettiğini biliyorum.Bunu sana mektupta uzun uzadıya anlatıp seni sık boğaz etmek istemem.Sadece şunu öğrendim "hiçbir şey hayali kadar güzel değil".Ama iyiki de gerçekleşen hayallerimiz var.Bu beni hayal kurmaktan vazgeçirmeyecek.Ayrıntıları yüz yüze konuşmak üzere rafa kaldırdım.
Sevgili X
Sana yazarken daldım ve ineceğim durağı kaçırdım.Ve yürümem gereken bir on dakika belirdi karşımda. Bu durum canımı sıktı mı,hayır,yaşasin biraz da olsa yağmurun altinda yürümek durumunda kalcam. Hazır kimsecikler yokken de arka fon olsun diye favorimizi açalım.Mis! O alışkanlığım hala devam ediyor.kimse yokken şarkıyı ergenler gibi hoparlöre verip yürüyorum.Aşırı keyifli vazgeçemedim bir türlü napiyim :)
Sevgili X ,
Geçen pazar bir paragrafın üzerinde uzun uzadıya düşündüm."Cahiller bilmez yarımın tamdan çok olduğunu."diyordu ya heiodos ilk anlayamadım.Sen açıklayınca kafam tasdikledi.Sonra bir cümleni okudum ve yine soru işaretleri...
"Elimiz acaba insanligin mutluluğuna mı ,yoksa sefaletine mi katkıda bulunuyor?" Kötü hissettim.sahi bizim bu dünyaya katkımız hangi yöndeydi?
Okuyunca bir an ayağa kalktım ve dışarı çıktım.Kimsesiz olmayı tercih etmiş bir banka oturdum.Tefekkür ettim.Sonra yanıma bir bayan geldi. konuşmaya başladık.O bana dertlerinı anlattı ben de ona bu şehiri neden sevdiğimi,aslında sevginin şehirle değil bizle ve insanlarla alakalı olduğunu söyledim. küçük seyyar dükkandan portakal suyu ısmarladım ona.Gülümsedim o da gülümsedi.Gülümseyince her şey daha güzeldi.
Sevgili X
Dünyada olup bitenleri görüyor musun?Duyuyor musun? Bazen hiç açamıyorum haberleri.Yine bir hüzün dalgasına kapılmamak için.Mümin dediğin ümitle korku arasında olmalı dediğini duyar gibiyim biliyorum ama bazen öyle oluyor ki umut hakkımın hepsini korkuya devrediyorum. Korkuda cok acımasız hiç bana mısın demiyor.Böyle durumlarda içim sıkılinca İnşirah okuyorum.Çünkü "kalpler ancak Allah'ı anmakla huzur bulur".Bu ayeti sen okumuştun bana.
Şaşırtıcı ama çoğu zaman aklima düşüyor sesin,yaptikların. bana fazlasıyla rol model oluyorsun haberin olsun.
Bu melankolimden sanma ki
Tamamen umutsuzum.Bilirsin biraz melonkoli hep ruhumda mevcuttur.Ama hayır,insan oldukça umut hep var.İyi insanlar var.Bunu yaşadıkça deneyimliyorum,görüyorum.
Bir yerde yanlış varsa bizim yüzümüzden ve bunu değiştirecek olanlar da biziz.Bu dünyayi yaşanilmaz hale getiren de biziz gül bahcesine çevirende.Bu yüzden güçlü olmaya çalışiyorum tıpkı senin gibi.
Kitap kalınlığındaki bu naif mektubunla beni çok mutlu ettin. Senin bir yazar kabiliyetinde olduğunu hep söylerdim.Ama bu kadar ben kokan cümleleri bir arada görmek...Beklediğim bir sey degildi.
Ben senin gibi uzun uzadıya yazamam.Bunun için kusura bakma.Hem asıl mevzuları sonraya sakladım.Kal sağlıcakla.
Sevgili dosttan sevgilerle...
Bana Bu yazı dışında bir sürü şey yazdiran sevgili dost 'iyiki okumuşum' dediklerimdensin:)
Paylaşılmayi hakeden kitaplardansın.
Sanırım yazı biraz uzun oldu okuduysan
Teşekkürler :) ve hadi okumadıysan sen de oku!