Alemlere rahmet olarak gelen Onun Saadet Devrinde her şey, feza çapında bir avizeyi tatlandırıcı, en dakik şekilde traş edilmiş billur parçaları… Avizenin saçağında ve kollarındaki her parça, dal dal birbirine düğümlü, kâinatı ışıldatan nur emrinde ve o nurun bedahet idraki içinde. Her şey vecd, aşk ve üstün sezişten ibaret ve kimsede akıl, akılla bulmak, akılla ölçmek diye bir kaygı ve zor mevcut değil.,.. Sonradan gelecek büyüklerin tabiriyle, bütün Sahabiler anlamıştır ki, “Peygamberlik lavn aklın ötesindedir… Ve insanda onu sezmeye memur vasıta akıl üstü bir şeydir, kalbtir; Peygamber
sohbeti ise insanı kalbinden tutup yerden ayağını kesici ve tepe noktasına erdiricidir.