Hegel’in bellek tiyatrosu sadece geçmişin bir haritası değil, geleceğin bir planı, öngörüde bulunmaya yönelik bir bellek tiyatrosuydu da belki. Herkesin kendi bellek tiyatrosu olabilirdi. Herkes kendisinin bellek tiyatrosuydu. Belleğim olmadığına göre.
Kaza anında varolmayı bırakmış mıydım? Bir tür yaşarken ölmek miydi benimki, tersten mi bunamıştım?