NAKŞİDİL YORUM
Merhaba kitap dostları. Sizlerle bir kitap yorumunda daha beraberiz. Bu defa Kitap Fısıltısı sayfası etkinlik kitabımız olan #Nakşidil hakkında nacizane görüşlerimi yazacağım. Öncelikle yazarımız Demet hocamın ilk okuduğum kitabı oldu. Böyle güzel bir eseri okumamıza vesile olduğu için kendisine yürekten teşekkür ederim.
Kitabımız 688 sayfa olmasına rağmen benim gibi İstanbul trafiğinde boğuşan birisi için her ne kadar zor olsa da 3 gün gibi bir sürede okundu. Nakşidil 3 gün boyunca benimle birlikte Anadoluhisarı_ İkitelli arasında uzun bir yolculuk yaptı. Yazarımızın o kadar akıcı bir dili ve uslubü var ki kitabı okumaya başladığınız andan itibaren asla elinizden bırakmak istemiyorsunuz. Çok ilginç bir yönü ise, kitabın bazı bölümleri detaylı olsa da bu sizi asla sıkmıyor yormuyor ve okumaktan vazgeçirmiyor. Ayrıca bana göre kitabın en güzel yönlerinden birisi ise, olayların tamamen gerçek olması ve olay örgüsünü sırasıyla karışıklığa mahal vermeden yalın bir dille aktarması kitaba ayrıca güzellik katmış. Her ne kadar tarihi bir roman olsa da Demet Hoca okuyucusunu zora sokmadan Osmanlıca terimleri sadece gerektiği yerlerde anlaşılır bir ifade ile kullanarak bu konudaki profesyonelliğini bizlere göstermiş oldu.
Kitabımızın konusu hakkında bir kaç şey söylemek istersem; Tarihi bir yolculuğa çıkmaya hazır olun. Ama bu yolculukta zaman zaman kızacak, üzülecek, ağlayacaksınız. Zaman zaman ise kah gülüp kah gülme ile ağlamak arasında kalacaksınız. Bir devre hükmeden Osmanlı İmparatorluğu'nun bilinmeyen bir yüzünün kapılarını aralarken bizlere Fransız kızı olan Aimèe 'nin namı değer Nakşidil Sultan oluşunun hikayesidir. Aimèe bir fransız soylusunun akrabası idi. İyi bir eğitim almak için ailesinden uzakta kuzenin yanında kalan Aimèe için hayatı, okulunu bitirip evine dönmek üzere bindiği gemide tamamen değişecektir. Korsanlar tarafından ele geçirilen gemide o artık bir esirdi. Yönünü izini nereye gittiğini bilmeden bir boşlukta kayboluyordu. Ve bir gün kendini hiç bilmediği bir ülkenin topraklarında dillerini, huylarını, adetlerini bilmediği insanlar arasında bulur. Peki onu nasıl bir hayat bekliyordu. İşte esir hayatından Osmanlı Saraylarına uzanan bir hayatın trajik hikayesini okuyacaksınız bu kitapta. Aslında sadece Nakşidil Sultan'ı değil bir devrin bilinmeyen yüzüne ışık tutan bir kitap okuyacaksınız. Dillere destan güzelliğe sahip Nakşidil Sultan'ın esirlikten sultanlığa kadar uzanan yolda verdiği devrimci mücadelesine tanık olacaksınız. Ve sizi haremin o büyülü dünyasının arkasında olan entrikalarla, çekişmelerle dolu gerçek yüzüyle karşı karşıya getirecek. Peki sonunda kazanan kim olacak.? Nakşidil Sultanın akıllı ve zekice adımlarının karşısında ona çelme takanlar mı? Yoksa kendini başka diyarlarda çok farklı bir hayatın kollarına bırakan Nakşidil Sultan mı? İşte bu ve bunun gibi soruların hepsinin cevabı kitapta :)
Ve son olarak tarihi roman seven kitap dostlarına tavsiyemdir. Çok beğenerek ve severek okuduğum kitaplar arasında yerini aldı bu güzel eser. Hatta Demet hocamın diğer kitaplarını da en kısa zamanda temin ederek okuyacağım. Bu güzel kitabı okumamıza vesile olduğu için Demet Hocama, okumam için beni etkinliğine dahil eden Sevtap Cüntay arkadaşıma, bize ulaşmasında emeği geçen Nemesis Kitap çalışanlarına yürekten teşekkür ederim. Bir başka kitap yorumunda buluşmak üzere dostca sevgiyle ve kitapla kalın :)
·
8 görüntüleme
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.