Gönderi

Emre Dölcel
BİR, SEKİZDEN DE BÜYÜKTÜR CANIM KARDEŞİM! 8 şehit daha... 8 tane olunca ne kadar acıtıyor değil mi? 2 yıl önce yazmıştım, 1, sıfırdan büyüktür. Kimisi için 8 acıtır, kimisi için 1. O bir tekinin bile ailesinin halini düşünün... Bu ülkede daha da acı olanı 1 veya 40, artık bu haberlerin sıradanlaşması ve çok çabuk unutulması... Peki bugüne kadar herhangi bir milletvekilinin, bakanın, kalantor bir iş adamının oğlunun şehit haberine denk geldiniz mi? Bu ülkenin Başbakanı nasıl olur da bir gün "Bedelli olmayacak. Parası olan yatsın, parası olmayan gitsin askerlik yapsın, olmaz öyle şey. Biz kimsesizlerin kimiyiz. Beni seçen halkıma bunu yapmam" derken, 3 ay sonra "bedelliyi hallettik çok şükür" diyebiliyor? Bunu sadece "siyasette dün dündür" dile açıklayabilir miyiz? Bu halkın gözlerinin içine baka baka bu yalanlar söylenirken, bu haksızlıklar yapılırken ve hala üçer beşer şehit haberleri gelirken, bu toplum nasıl olur da bu duruma isyan etmez? Bunun 2 sebebi var; Birincisi; başına gelen her şeyi soyut bir kavram olan "kader" e bağlayan, somut gerçeklerden değil de, soyut temennilerden medet uman bir toplumuz. Çocukluğumdan beri en sevmediğim cümledir "takdir-i ilahi". İkincisi; oğlunu askere göndermeyen bakanların, milletvekillerinin, iş adamlarının yerinde kim olsa muhtemelen aynısını yapardı! Sokaktan istediğinizi çevirin, büyük ihtimalle bu cevabı alırsınız. Askerliği vatan borcu addeden kısıtlı sayıdaki kesim hariç, insanlar "eğer imkanım olsa ben de göndermezdim" diyecektir. Yeter ki cevaplarında samimi olsunlar. Başbakanın, Cumhurbaşkanı'nın çıkıp da "yarabbi şehitlik nasıl da harika bir ölümdür, nasıl şahane bir şeydir" demesi ve onları dinleyenlerin "o kadar şahane olsaydı sizinkiler de ölürdü birader" dememesi şaşırtmasın sizi... Yıllardır söylüyorum, akıl almaz bir algı yönetimi var 15 yıldır bu ülkede. Olmayanı varmış gibi göstermek, olanı yokmuş gibi göstermek o kadar sıradanlaştı ki, pek çok insan gerçek ile yalanı ayırt edemez durumda. Gazetede veya televizyonda şehit haberlerini duyduğumuzda tüm dünyayı yakacağımıza, "ah canım, gencecik evlatlara bunları yapanların elleri kırılsın" diyerek kanal değiştirmemiz ve Esra Erol'u seyretmeye devam etmemiz artık benim mantık sınırlarımı aşıyor. Maksadım Esra Erol'u kötülemek değil. Onun programı da mutlaka bir şeylere hizmet ediyor ve şikayetim yok. Benim şikayetim bu toplumun vurdum duymazlığından ve unutkanlığından... 8 evladı daha toprağa emanet etti dün analar... Hiç bir evlat anasından, babasından önce ölmemeli derdi dedem... Bir nesil bu hislerle büyüdük... Şimdi ne oldu bize, ha? Ne zaman bu kadar duygusuz, hissiz ve uyur gezer olduk? Toplumca yerlere göklere sığdıramadığımız, tek bir şehit için dünyayı ayağa kaldıran Mustafa Kemal Atatürk'ün torunları mıyız gerçekten? Emre Dölcel
··
4 görüntüleme
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.