Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Gönderi Oluştur

Gönderi

Hep kendi sofralarımızı düşünüyoruz. Aradığımız ilaçlar kendi hastalıklarımızın ilaçları. Kar ve su, sanki bu uğursuz zemheride sadece bizim ayakkabılarımızdan içeri sızmakta... Genç dullar, üç günlük yetim yavrular sanki sadece bizim ailelerimizde... Bir günlük yakıt yokluğu, aspirin yerine gripin tavsiyesi, kürk mantodaki tüy dökümü, barbut masasındaki tatsız şakalar, pokerde ters dönen şanslar, hipodromdaki müşterek-bahis hileleri, çocuklarımızın on yerine dokuz alışları, süte su katılması, çorbadaki tuz eksikliği... Say sayabildiğin kadar. Evet, tüm bunlar bizi, hepimizi, bütün bencilleri zıvanadan çıkarmakta, asıl şirazemizi bozmakta, yataklara düşürmekte, asabi tansiyon illetine giriftâr etmekte... Etrafımız için, sıhhatimiz için zehir-zemberek olmaktayız. Bu kadar basit meseleler için bile, bu hassasiyyet neden? Neden kendimizin dışındaki dev hadiselerin farkında bile değiliz?
·
1 görüntüleme
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.